Önder Fahrioğlu

Mine Avkıran Nur

ve Ferhat Atik

Kuzey Kıbrıs’ta İngilizce dil eğitimi denilince ilk aklımıza gelen kurumların başında Önder Fahrioğlu’nun yarattığı Englishouse geliyor.

 

Yüzlerce öğrencinin Cambridge seviyesinde İngilizce eğitimine sahip olmasını sağlayan ve her yaştaki yetişkin bireyin yabancı dil hayalini gerçeğe dönüştüren Englishouse, Lefkoşa Ortaköy’deki modern ve nezih binasında faaliyetlerini sürdürüyor.

İyi bir donanımın ardından gece gündüz çalışıp, sevgi ve hoşgörüyü prensip edinerek Englishouse’u marka yapmayı başaran Önder Fahrioğlu, eğitimdeki başarılarını ve bugünlere nasıl geldiğini Ailemiz Dergisi’ne anlattı.

 

‘Englishouse by Önder Fahrioğlu’ ismi, hangi yolları aşarak marka oldu? Eğitim ve öğrenim hayatınıza kısaca değinir misiniz? Prensiplerinizden özetle bahseder misiniz?

“Öğretmen olma tutkumun en güzel meyvesidir Englishouse. 13 yıl önce bilmeyerek girdiğim bu kapıdan, bugün yüzlerce çocuğumun hayatına dokunan, seven, sayan ve farklılıkları sevgiyle kucaklayan evlatlar yetiştirmeyi misyon edinen bir eğitim kurumu. Bir dil okulundan daha fazlası olmayı istedim hep. Böyle de oldu. Ayrıcalıklı bir kolej eğitiminden sonra yurtdışında tamamladığım İngiliz dili uzmanlığı sayesinde mesleğimde, çocuklarıma yön verip hayatlarına dokunacağım donanım ile kısa sürede çok güzel bir marka haline geldi okulumuz Englishouse. Temel prensibimiz, sevgi ve hoşgörü. Bunlar varsa her şey mümkün. Sevginin açamayacağı kapı yok zaten. Tabii disiplin ve özveri mutlaka olmalı. İstikrarlı başarı için bunlar kaçınılmaz unsurlar.”

 

Kuzey Kıbrıs’ta İngilizce eğitimi denince en çok tercih edilen eğitim kurumu olmayı başarmak pek de kolay olmasa gerek. Tüm bu meşakkatli yolları nasıl aştınız? Bu seviye için ne tür çabalarınız oldu?

 

“Güzelim Kıbrıs’ta İngilizce eğitimi denince pek çok insanın ilk aklına gelen kurum olması, paha biçilemez ancak bunun için çok özverili çalışmamız gerekti. Günlerce, aylarca ve yıllarca… Yani birden oluvermedi. Gerektiğinde zaman mevhumu olmadan, günlerce ek dersler, ek çalışmalar koyarak, telefonda 7/24 ulaşılır olarak ve dahası… Ama her şeyden önce hep söylediğim bir şey var. Öğrenci değil, çocuklarımız. Veli değil, ailelerimiz… Kocaman bir aileyiz. Sevgi ile yapınca sanırım sonuçları ister istemez çok olumlu oluyor. Bu da böyle bir hikaye işte. Ayrıca şuna da değinmek isterim. Sanırım ben öğretmen olmak için dünyaya geldim. Başka bir meslekte kendimi hayal edemiyorum. Gönülden bağlıyım bu kutsal mesleğe. Tamamen enerji meselesi. Çok güzel bir enerjim var ve bu da yüzlerce insana çok olumlu yansıyor. Mutluyum ve mutlu çocuklar yetiştirmeyi hedefliyorum.”

İngilizce eğitimine başlamak için en uygun yaş ne olmalıdır? Kurumunuz hangi yaş gruplarına eğitim veriyor?

 

“İngilizce eğitimine başlamak için en i-deal yaş, 2 civarındadır diyebiliriz. Küçük yaştaki çocukların etrafında olup biten şeyleri çok çabuk öğrendiklerini biliyoruz. ‘Çocuk, önce anadilini edinsin, sonra yabancı dile başlasın’ görüşü tamamen yanlış. Çocuklar, birden fazla dile maruz kaldığında, o dilleri edinim sürecinde kesinlikle sıkıntı yaşamadan anadilleri gibi yabancı dilleri de öğreniyorlar. En önemli husus, çocukları dil öğrenmeye teşvik etmek ve onları doğru ellerde doğru yönlendirme ile yoğurmak.”

 

Eğitim sisteminiz hakkında bilgi verecek olursanız, kısaca neler söylemek istersiniz?

 

“Eğitimlerimiz, 3 yaştan başlayarak yetişkin seviyelerindeki derslere kadar seçenekler sunmaktadır. Amacımız, dil eğitimini seven, vizyon sahibi, ilerici ve çağdaş gençler için verimli adımlar atmak. Okulumuz, uluslararası platformun en prestijli ismi olan Cambridge Sınavları’nın sınav merkezidir ve her yıl, her yaşa uygun İngilizce sınavları düzenlemektedir. Amacımız, sınavlar haricince iletişim sıkıntısı olmayan bireyler yetiştirmekle beraber, akademik anlamda güçlü donanıma sahip gençlere olabildiğince dokunmak.”

 

Biz yetişkinler, çocukken özel derslere gittik ancak siz başka bir albeniye sahipsiniz. Englishouse’da eğitim alan çocuklar, derslere koşarak gidiyor, keyifle bahsediyor, başarıyı yakalıyor. Sanırım iletişim bağınız çok farklı. Bununla ilgili özetle neler söylemek istersiniz?

 

“Çoğu öğrenci özel derse giderken bayağı sıkıntı yaşıyor. Zorla ya da istemeden… Biz öyle değiliz. Aksine bizim çocuklarımız koşarak, severek ve benimseyerek geliyorlar. Sanırım sevgi. Evet. Sevgi, karşıya geçiyor. Hissediyor çocuklar sevildiklerini. En büyük etken bu. Sevgi ve başarı. Başarıdan beslenen bir öğretmenim. Bunu ailelerimiz görüyorlar. Sevgi ve başarı olunca sonuç ortada.”

 

Englishouse’da eğitim alarak başarı dereceleri elde eden çocuklara sahip olmak size nasıl bir haz veriyor? Öğrencilerinize ne denli önem verdiğinizi sosyal medyada yaptığınız paylaşımlardan takip ediyoruz. Bu duyguyu kısaca nasıl tarif edersiniz?

 

“Sosyal medyada ve bulabildiğim her platformda çocuklarımı paylaşmak, onların başarıları ile gurur duymak ve ellerim kanarcasına onları sürekli alkışlamak… Bir başarı varsa taçlandırılmalı, alkışlanmalı. Ayrıca çocuklarım, birbirlerini; aileler de başka çocukları alkışlamalı. Ne zaman ki başka çocukların başarılarını toplum olarak hazmedip alkışlayacağız, o zaman yol katetmiş olacağız. Ben, bunu küçük yaştan itibaren öğretmeye çalışıyorum çocuklarıma. Hayat hep bir yarış, her alanda bu böyle. Umarım daha çok alkışlayacağımız upuzun yıllar olur bu sektörde. Unutmayın! Sadece sevgi ve hoşgörü…Bunlar varsa her kalpte hayat bulur yolculuğunuz…

Sevgiyle…”