Çocuklarda Yemek Savaşları

Uzman Diyetisyen

Selen Teksoy Tamel

Dondurma yedim acaba çok mu kötü bir şey yaptım?

 

Arkadaşlarım hamburger yiyor ben de yemek istiyorum?

 

Acaba bu yemişi yememek için ne yapmalıyım? Ama canım da çok çekti? Yemeli miyim yoksa yememeli miyim?

 

Son dönemde küçük danışanlarım ile konuşmamda ortaya çıkan soruları sizinle buradan paylaşmak istedim. Bu duruma sebep olan ne(ler)dir?

 

Çocuklarımızın beslenme alışkanlıklarını etkileyen faktörlerin başında ebeveynler olarak bizler gelmekteyiz.

 

Evetttt çok haklısınız arkadaşları, sosyal medya, öğretmenleri vs. (bunları daha da artırmak mümkün) de onları etkiliyor. Onların da etkileri hiç de hafife alınmayacak kadar çok büyük ama en başta beslenme nasıl olmalıdır? Masa düzeni nedir? Masada yemek çeşitleri neler olmalıdır? Bunları bir yaşından itibaren ebeveynler ile oturduğu masada görüp öğreniyorlar. Bu nedenle ebeveynler olarak bizler de beslenme alışkanlıklarımıza dikkat etmeliyiz. Doğru örnek olmalıyız.

 

Bu konudan çok bahsediyoruz ama bu dönemde gördüm ki bu seferde o kadar çok aşırıya kaçıyoruz ki çocukların besinlerle savaş halinde olmasına ve yediği besinden suçluluk duyacak hale gelmesine sebep oluyoruz.

 

Gelin bu besinleri yerken çocuklarımıza neler yapması gerektiğini öğretelim.

 

“Dondurma yemeyi çok seviyorum.” Diyen  bir çocuğa olmaz yememelisin çok sakıncalı demektense.

 

Her gün dondurma yememesine özen gösterilmeli veya azar azar miktarlarla sütlü ve sade olan dondurmalardan yenilmesine dikkat edilmelidir.

 

Her seferinde yediği dondurmanın külahlı olmaması daha iyi olacaktır. Küçük dondurma kaselerinde kaşık dondurmalar tercih edilmelidir.

 

Yenilen dondurmaların bisküvili, iki kat karamelli veya iki kat çikolatalı olmamasına özen gösterelim.

 

Tabii ki bu demek değil ki çocuğumuz bunu seviyorsa onu mahrum bırakalım. Ama en azından haftada bir veya iki haftada bir bu dondurmalardan az miktarda tüketilmeli sade olanlar daha çok tercih edilmelidir.

 

Bir de önemli noktalardan bir tanesi bunu yasaklayarak ya da korkutarak değil de anlatarak yapmak onun da bunu sağlığını olumsuz etkileyeceği için yememesi gerektiğini bilmesi ve kabul etmesi gerekmektedir.

 

İlerleyen yıllarda beslenme alışkanlıklarının doğru olabilmesi için bunların yarar ve zararlarını bilmesi ve kabul etmesi çok önemlidir.

 

“Okul arkadaşlarım ve anneleri ile hamburger yemeğe gideceğiz. Ama ben diyetteyim. Ne yapmalıyım?”

 

Burada konuşulacak çok konu vardır. En başta böyle bir plan yapıldıysa ve buna katılma kararı aldıysanız çocuğunuza biz gideceğiz ama sen diyettesin yememelisin DENİLMEMELİDİR.

 

Burada yapılabilecekleri birkaç maddede sıralamaya çalışayım.

 

Öncelikle böyle bir plan yapıldıysa o gün aynı zamanda siz de çocuğunuzun nasıl beslenmesini istiyorsanız o şeklide beslenmelisiniz.

 

Bu bir örnek olarak hamburger verilmiştir. Pizza da olsa kızarmış tavuk da olsa döner de olsa aynı şekilde hareket edilebilir. Örneğime hamburger üzerinden devam ediyorum.

 

Hamburger yanında patates kızartması bir de yanına meyve suyu gibi bir menü almaktansa hamburger salata ve ayranın olduğu bir menü seçmeniz daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

 

Ama arkadaşlarının etkisi de burada çok önemli olacağından arkadaşları da salatayı seçmezse o zaman onun da salata yemeyi reddedeceğini biliyorum o zaman da belki sizinle birlikte ya da başka bir arkadaşı ile birlikte bölüşeceği küçük boy bir patates kızartması almak onun tüketimini azaltacağından yine fayda sağlayabilmektedir.

 

Duruma ve ortama göre sağlanabilecek maksimum faydayı sağlamaya çalışmak ana hedefimizdir.

 

Başka bir alternatif de tüm ebeveynler konuşup menüye önceden karar verirseniz o zaman çocukların hepsi aynı sağlıklı menüyü yiyeceğinden o sırada seçim esnasında sorun çıkmayacaktır.

 

O gün bir öğünde kalorisi biraz daha yüksek bir menü yenildiyse o zaman çocuğunuzun diğer öğünlerinde dengeyi kurmak siz ebeveynlere düşmektedir. Ama bunu yaparken de bunu yüksek sesle dile getirmeniz çocuğunuzun farkındalığını artırarak öğrenmesini sağlayabilmektedir.

 

Bir de burada önemli bir noktaya da değinmeden geçmemek gerekiyor o da fiziksel aktivitedir.

 

Her ne olursa olsun çocuklarımızın daha hareketli olmasına özen göstermeliyiz.

 

Gerekirse onlarla birlikte bu zamanı geçirip aktivitesini artırmasına yardımcı olmalıyız.

 

“Ben sebze yemek istemiyorum. SEVMİYORUMMMM “ Diyen bir çocuğa hayır yemek zorundasın veya yemeğini yersen ….. yapabilirsin ya da sana ….. alacağım gibi vaatler ile yedirmeye çalışmak çok doğru bir yaklaşım değildir. Peki ne yapalım?

 

Öncelikle hangi sebzeleri sevdiğini hangilerini sevmediğini bir gözden geçirin. Sonra siz ebeveynlerin sebzelere olan ilginiz nedir? Bunu bir gözden geçirin.

 

Bir diğer önemli nokta da ne kadar sıklıkla pişiriyorsunuz? Çocuklar da biz büyükler gibi ağız tadı olan bireylerdir.

 

Öncelikle bunu kabul etmek ve buna göre davranmak gerekmektedir. Hatta bazı çocukların gurme edası ile yemek yediklerini söyleyebilirim.

 

Dolayısı ile yemeğin tadı, kokusu, görünüşü, sunumu, tabağın renk uyumu çocuğun tüketimini etkileyebilir.

 

Farklı tarzda yemek pişirmek çocuğun tüketimini artırabilir.

 

Örneğin çocuğunuz patlıcanın yemeğini yemiyorsa o zaman patlıcanın pizzasını yapmak veya köftenin içine közleyerek atmak tüketimi sağlayabilir.

 

Dolayısı ile mutlaka pişirme şeklini değiştirerek yenilmeyen bir yemeği yenebilecek şekle getirebilirsiniz.

 

Bunlar en çok karşılaştığım sıkıntılar arasında olduğundan özellikle bu üç maddeye değinmek istedim. Ama bu konu üzerine daha çok konuşmak ve yazmak mümkün.

 

Bilmenizi isterim ki çocuklarınızı zorlayarak ya da korkutarak doğru beslenme alışkanlığı kazandırmanız pek mümkün olmaz. Hatta daha da kötü sonuçlar doğurabilmektedir.

Bir diğer nokta da aşırı yasaklar koymak yoksunluk krizinin yaşanmasını ve daha sonra o yasakladığınız besini tıkanırcasına yeme isteğini getirebilir. Bu davranışları nedeni ile açıklamak vücuduna olan yarar ve zararları anlatmak doğru yolu bulmasında daha etkili bir yöntemdir.

 

Sağlıcakla kalın…