Beyaz Tavus Kuşu

Anna Kibelana

Bilir misiniz, çok eskiden tavus kuşu ilinde renk renk tavus kuşları yaşarmış.

 

Her renkten tavus kuşunun yaşadığı ilde güzel bir beyaz tavus kuşu da varmış. Ailesi ve dostları ona “Beyaztav” dermiş.

 

Beyaztav’ın anne ve babası çok önemli bir araştırma yapmak için uzaklara gidecekmiş.

 

Giderken onu başka bir şehirde yaşayan teyzesine göndereceklermiş. Bir süreliğine o teyzesinin yanında yaşayacakmış. Bu durum onu hiç üzmemiş.

 

Anne ve babası Beyaztav’ı yolcu etmiş. Birkaç saat sonra teyzesi onu karşılamış ve eve götürmüş. Beyaztav çok yorgunmuş. Onun için hazırlanan odaya girmiş. Hemen yatıp uyumuş.

 

Uyandığında kendini dinlenmiş hissediyormuş. Ama ailesinden ve evinden uzakta olmak onu biraz hüzünlendirmiş. Teyzesi ve üç kuzeni salonda onun uyanmasını bekliyormuş. Beyaztav odadan çıkınca hepsiyle kucaklaşmış.

 

Sonra kahvaltı sofrasına oturmuşlar. Hoş bir sohbet eşliğinde kahvaltılarını yapmışlar. Tatil günü olduğu için bütün aile evdeymiş. Kahvaltıdan sonra dışarıya çıkmaya karar vermişler.

 

Gezerken Beyaztav bir tuhaflık hissetmiş. Geldiği yerde kendi gibi pek çok beyaz tavus kuşu varmış. Ama burada hiç beyaz tavus kuşu görememiş. Bu durum onu biraz şaşırtmış.

 

Ertesi gün okula kaydını yaptırmışlar. İlk gün okulun bahçesinde Beyaztav etrafına bakmış. Burada da hiç beyaz bir tavus kuşu yokmuş. Ve herkes ona bakıyormuş. Beyaztav rahatsız olmuş.

 

“Teyze bugünlük beni eve geri götürür müsün?” demiş. Teyzesi kalması için ısrar etmemiş, eve dönmüşler. Beyaztav odasına çekilmiş. Akşama kadar çıkmamış.

 

Akşam odasından çıkan Beyaztav’ı görenler çok şaşırmış. Beyaztav rengârenkmiş. Kendini boyamış. Kimse yorum yapmamış.

 

Ertesi gün bu boyalı haliyle okula gitmiş. Herkes yine ona bakıyormuş ama Beyaztav kendini böyle iyi hissediyormuş. Birkaç gün sonra yağmur yağmış. Beyaztav’ın boyaları akıp birbirine karışmış.

 

Beyaztav eve çok mutsuz gelmiş. Teyzesi Beyaztav’ın duygularını en baştan fark etse de sorunlarını kendi başına çözmesi için ona süre tanımış. Ve şimdi onunla konuşma zamanıymış. Odasına gitmiş. “Sevgili yavrum, her şey yolunda mı, benimle konuşmak ister misin?” demiş.

 

“Teyze ben farklı olmak istemiyorum. Geldiğimden beri kendimi tuhaf hissediyorum.” demiş.

 

“Rengimiz, görüntümüz bize özeldir. Herkes birbirinden farklıdır. Kimse bir başkasına benzemek zorunda değildir. Hem istesen de hiç kimsenin aynısını bulamazsın.” demiş.

 

Beyaztav ertesi gün kahvaltıda herkesi tek tek incelemiş. Gerçekten hepsi birbirinden farklıymış.

 

Gökten üç farklılık düşmüş. Biri düşünceye, biri duyguya, biri de davranışa…