Sirk, Çita ve Maymun

Anna Kibelana

Uzun zaman önce gezici bir sirk varmış. Bu sirkte kutuların içine girip bir anda kaybolanlar, on topu bir arada çevirip hiç yere düşürmeyenler, yanan çemberlerden atlayanlar, ip üzerinde yürüyenler varmış. Bir de sırıkla atlama yapan bir çita…

 

Bu sirk günün birinde maymun krallığına gitmiş. Kralın küçük oğlu bütün gösteriyi heyecanla izlemiş ama en çok da sırıkla atlayan çıtanın gösterisini beğenmiş. Kendisi de aynısını yapmak istemiş. Zaten daldan dala atlayabiliyormuş. Neden bunu da yapamasınmış ki?

 

Küçük maymun hayalinde bir iki değil belki onlarca kez çoktan atlamış o çıtaların üzerinden. Sonunda düşüncelerini paylaşmış babasıyla. Demiş ki: “Baba bütün gösteriler çok güzeldi. En çok sırıkla atlamayı beğendim. Ben de denemek istiyorum.”

“Ya!” demiş babası “Demek sen de denemek istiyorsun. Ama bunu yapabilecek kadar büyüdün mü sen? Çitayla bir konuşalım, ondan bilgi alalım.”

 

Yavru çok sevinmiş bu duruma. Normalde düşünmeden hareket eden, her gördüğünü isteyen bir çocuk değilmiş zaten. Babası dediğini yapıp çita ile konuşmuş.

 

Çita yavru maymunun boyuna ve kilosuna uygun bir sırık ve uygun bir çıta yüksekliği belirlemiş.

 

Yavru maymun hemen başlamış çalışmalara. Ertesi gün sirk ülkeden ayrılmış. Ama yavru maymunun atlama alanı, sırığı ve çıtası yerindeymiş. Birkaç gün çalıştıktan sonra koşup iyice adım alıyor, sırığa bütün gücünü veriyor ve havalanıyormuş artık.

 

Maymun birkaç hafta içinde iyice yükselmiş. Kendine güveni o kadar artmış ki artık sadece onun için hazırlanan alanda değil, her yerde sırıkla atlıyormuş.

 

Yine bir gün havalanmış ama kendini kontrol edememiş ve çok kötü bir şekilde yere düşmüş.

 

Düştüğü yer sert bir toprakmış. Yavru maymunun hem başı hem de sırtı gerçekten çok acıyormuş. Oradan geçen bir maymun hemen yavrunun yanına koşmuş. Durumuna bakmış. Arkadaşına seslenmiş, ikisi birlikte yavruyu hastaneye götürmüşler.

 

Olanları öğrenen anne ve baba maymun hemen hastaneye koşmuş. Doktorlar yavruyu muayene etmiş neyse ki korkulacak bir şey yokmuş. Yavruya birkaç gün yatıp dinlenmesini tavsiye etmişler.

 

O günden sonra yavru maymun sırıkla atlamaya devam etmiş. Ama onun için hazırlanan özel alanda kalmış. Üstelik daha da artırmış yerdeki yaprak yığınlarını. Düşse bile canı hiç acımayacak kadar. Sırıkla atlamak hem eğlenceli hem de çok güvenliymiş şimdi.

 

Gökten üç tedbir düşmüş. Bunlar elleri yıkamak, kişisel alanı korumak, trafik kurallarına uymak…