Tarla Farelerinin Kraliçesi

Ümmü Gülsüm Çinici

Bir zamanlar bir tarlada tören yapılacakmış. Bu tören tarla farelerinin kraliçesinin taç giyme töreniymiş. Herkes, töreni heyecanla bekliyormuş.

Taç giyme töreni hazırlığı aylar öncesinden başlamış. Her gün takvimler titizlikle işaretlenmiş. Tarih yaklaştıkça tarla fareleri çalışmaları hızlandırmış. Eski tünelleri tamir etmiş. Yeni tüneller açmış.

Tören için tarla kuşları, tavşanlar, tırtıllar ve yandaki çiftlikte yaşayan tavuklar davet edilmiş.

Tavşanların evi, törenin yapılacağı tarlanın yanındaki yüksek otların arasındaymış. Tarla kuşları da tarlanın diğer köşesinde çalılıklardaymış. Tırtıllar tarladaki dut ağacında yaşarmış. Yani tarlanın üzerindekiler, altındakiler, yanındakiler hep davetliymiş. Ama törene sadece onlar mı gelecekmiş acaba?

Tünellerde hazırlıklar devam ederken mutfakta da yiyecek ve içecekler yapılıyormuş. Tarla fareleri en özel tariflerinden türlü türlü ikramlar hazırlıyormuş. Tarçınlı turtalar, turplu taze soğanlı salatalar, turşular, daha neler neler….

Tören günü erkenden kraliçe tarla faresi, tören elbisesini giymiş. Saçını taramış. Beklemeye başlamış.

Hazırlanan yiyecekler bir masaya tek tek taşınmış. Davetliler gelmiş, taburelere oturmuşlar.

Vakit gelince görevliler, tören marşını söylemeye başlamış. Kraliçe tarla faresi tören alanına doğru ilerlemiş.

Tarlaya çıkmış. Turuncu renkli tahta oturmuş.

Tarla farelerinin en yaşlısı gelmiş. Elindeki tacı yeni kraliçeye takmış. Misafirler alkışlarla kraliçeyi kutlamış. Her şey tam da olması gerektiği gibiymiş.

Birden davetsiz misafirler çıkagelmiş.

Tavşanları takip eden tazılar, tavukları takip eden tilkiler ortalığı birbirine katmışlar. Sakin başlayan töreni herkes hızla terk etmiş. Tören planlanandan çok daha kısa sürmüş.

Tarla fareleri yeni kraliçelerini de alıp tünellerine kaçmış.  Tavşanlar otların arasında kaybolmuş. Tırtıllar kendini takip eden tarla kuşlarından rahatsızmış. Bulduğu bu fırsatla onlar da gözden kaybolmuş. Tavuklar hızlıca çitlerden geçip güvenli çiftliklerine ulaşmış. Tazılar ve tilkiler umduğunu bulamamış. Ama davetliler için hazırlanan yiyecekleri yemişler. Ortalığı birbirine katmadan törene katılsalar her şey farklı olabilirmiş. Ama herkesin huyu, düşüncesi ve hedefi birbirinden çok farklıymış.

Tam anlamıyla planlandığı gibi olmasa da bir taç giyme töreni daha böylece sona ermiş. Her zaman her şey planlandığı gibi mi olur?