Olumlu Anne-Babalık

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Emel Sarı Gökten

Günümüzde anne ve babaların aklını en çok kurcalayan konulardan biri çocuklarına yeterince iyi anne ve baba olup olamadıkları ile ilgilidir. İnternette, sosyal medyada ve hatta aile içi whatsapp gruplarında bile hep mükemmel anne-babalıkla ilgili bilgi paylaşımları olmakta, günlük hayatta ister istemez çocuklarıyla sorunlar yaşayabilen ailelerde bu paylaşımlar “acaba yeteri kadar iyi değil miyim” sorularını akla getirmektedir.

Kuşkusuz anne-babalık doğuştan sahip olduğumuz bir yetenek değildir ve bazen gerçekten deneme-yanılma yoluyla öğreniriz. Her konuda olduğu gibi anne-babalıkta da kusursuz ve mükemmel olmaya çalışmak daha fazla problemin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle mükemmele değil, daha iyiye odaklanmak gerekir.

Anne-babaların çocuklarına daha sağlıklı bir şekilde odaklanıp, büyütebilmeleri ve yeterli anne-babalık yapabilmeleri için öncelikle kendi ruhsal sağlıklarının iyi olması gereklidir. Bu nedenle “çocuğum iyi olsun yeter, ben o iyi olunca iyi olurum” şeklindeki bir bakış açısı kesinlikle doğru değildir. Ancak kendi ihtiyaçları karşılanmış, dinlenmiş ve yeterli destek gördüğünü hisseden bir insan çocuklarına daha olumlu yaklaşabilir. Anne-babaların bu nedenle kendilerine özel zamanlar ayırmaları, istek ve ihtiyaçlarını ellerinden geldiğince karşılamaları ve birbirlerine destek olmaları önemlidir.

Bu koşul yeterince sağlandıktan sonra olumlu anne-babalık yapabilmenin bazı ilkelerinden bahsedebiliriz. Bunlardan ilki, çocuklar için güvenli ve ilgi çekici aktivitelerden oluşan bir ev ortamı yaratmaktır. Çocuk sahibi olmak zordur ve oldukça fazla enerji ve sabır gerektirir. Anne ve babaların günün 24 saatini tamamen çocuklarına odaklı geçirmeleri mümkün değildir. Çocuklar kendi başlarına vakit geçirebilme becerisine de sahip olmalıdır. Bu nedenle anne ve babaların evlerini, çocuklarının yaşına uygun biçimde tehlikelerden arındırılmış ve ilgilerini çekecek birçok aktivite ve oyunun olduğu bir hale dönüştürmeleri çok fayda sağlar.

24 saatin her dakikasını çocuğunuzla ilgilenerek geçiremezsiniz, böyle bir beklenti doğru olmaz. Ancak kaçırmamanız gereken önemli anlar vardır. Onlar da çocuğunuzun size bir şey sormak, bir konuda yardım istemek ya da bir şey anlatmak için yanınıza geldiği ve ilginizi istediği anlardır. İşte bu anlarda yapabiliyorsanız elinizdeki işi bırakın, tüm dikkatinizi çocuğunuza verin, onunla aynı göz hizasına inin, gülümseyerek onu dinleyin ve sorusuna karşılık verin. Belki sadece 1-2 dakikanızı alacak bu anlar çocuğunuzun öğrenmeye ya da iletişim kurmaya en açık olduğu anlardır, bu anları kaçırmayın.

Her çocuğun zor tarafları olduğu kadar birçok olumlu tarafı da vardır. Çocuğunuzda bu olumlu tarafları görmeye çalışın, onun her iyi adımını, güzel davranışını olumlu takdir ile övün, sizi duyamayacak kadar uzaktaysa gülümseyin, göz kırpın, onayladığınızı hissetsin. Çocuklar olumlu davranışlarını takdir ettiğiniz sürece bu davranışları devam ettirir. Artık olumlu davranışları içselleştirip, siz olmasanız da aynı şekilde davranıyorsa, bir süre sonra sürekli onaylamanıza ihtiyaç duymayacaktır.

Olumlu takdir kadar önemli bir davranış yönetim tekniği de tutarlı disiplin uygulamaktır. Bunun için evinizde uygulayacağınız, yeteri kadar büyükse çocuğunuzla birlikte kararlaştırdığınız 4-5 temel kuralınız olsun. Kuralların olumlu davranışı içermesi ve uygulayabileceğiniz özellikte olması önemlidir. Ona bir talimat verirken açık, net ve anlaşılır olduğunuzdan emin olun. Talimat vermek ve kuralları belirlemek yeterli değildir. Kurallara uymadığında hemen harekete geçecek ve gerekirse bazı yaptırımları uygulayacak kadar kendinize güvenmeniz de önemlidir. Örneğin; açıkça gürültü yapmamasını söylediğiniz halde ısrarla buna devam ettiğinde belli bir süre elinden gürültü çıkardığı oyuncağı almak gibi. Belli bir süre sonunda ona oyuncağı geri vermek gerekir. Çünkü yaptırımdan sonra ona daha doğru davranması için bir fırsat da vermelisiniz.

Tüm bunlar uyulması kolay gibi görünse de zaman zaman her anne ve babayı zorlayabilen durumlardır. Unutmayın bu çok normaldir, her anne-baba bazen kendini tükenmiş ve çaresiz hissedebilir. Çevrenizde sevdiğiniz başka anne-babalarla arkadaşlık yapın, tecrübelerinizi birbirinizle paylaşın. Sıkıntılı durumları sadece sizin yaşamadığınızı bilmek çoğu zaman iyi gelir. Sevgi ve sağlıkla kalın..