Dünya Çocuk Hakları Günü

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi

Dr. Ayşe Zeki

 

Her yıl 20 Kasım’da kutlanan Dünya Çocuk Hakları Günü dünya çocuklarının uzun ve zor süreçleri yaşamasının ardından Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”nin kabul edilişi nedeniyle kutlanmaktadır.

 

Son yüzyılda çocuk haklarıyla ilgili büyük ilerlemeler sağlanmasına karşın, halen milyonlarca çocuk temel haklarından yoksun yaşamaktadır.

Tüm dünyada tahminen 800 milyon çocuk, çocuk haklarının sıklıkla reddedildiği ve çocukluklarının istismar, sömürü ve kölelik tarafından çalındığı kırılgan ve çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşamaktadır.

 

Peki Çocuk Hakları Nedir?

 

Çocuk Hakları basit ifadeyle çocukların insan haklarıdır.

Her çocuk yaşı, ırkı, cinsiyeti, sosyoekonomik düzeyi veya doğum yeri ne olursa olsun bu haklara sahiptir. Çocukların hakları, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de (ÇHS) uluslararası hukukla güvence altına alınmıştır.

 

Bu sözleşme tüm çocuklara adil, eşit ve onurlu bir şekilde muamele edilmesi gerektiğini kabul etmektedir.

 

Çocuk hakları sözleşmesi yasaları ayrımcı değildir ve her zaman çocuğun yüksek yararını gözetmektedir.

 

Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre çocuk, 18 yaşın altındaki bireyler olarak tanımlanmaktadır.

 

BM Çocuk Hakları, çocukların savunmasız olduğunu kabul ederek, özel korunma ve yardım alma hakkına sahip olduğunu belirtmektedir.

 

ÇHS’ye göre, tüm çocuklar barış, haysiyet, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhu içinde büyümelidir ve tüm devletlerin BM yasalarıyla bu hakları sağlama sorumluluğu bulunmaktadır.

 

Çocuk Haklarının Tarihçesi

 

Geçen yüzyılda I. ve II. Dünya Savaşlarının yıkıcı sonuçları, çocuklar üzerinde psikolojik ve fiziksel etkilere sebep olmuştur. Çocukların erişkinlerden farklı haklara sahip olduğu, dolayısıyla da bu hakların ayrıca tanınması gerektiği konusunda değişik ülkelerde farklı hareketler ortaya çıkmıştır.

Leh eğitimci Janusz Korczak’ın 1919 yılında yayınlanan kitabında çocuk haklarından söz etmiştir. 1917 yılında, Ekim Devriminin ardından Proletkult örgütünün Moskova şubesi bir Çocuk Hakları Bildirgesi üretmiştir.

 

Milletler Cemiyeti 1924’da Eglantyne Jebb tarafından taslağı hazırlanan çocukların korunma, eğitim, sağlık, barınma ve iyi beslenme haklarını tanımlayan “Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi’ni” kabul etmiştir. Bu deklarasyon çocuk haklarıyla ilgili ilk resmî belge unvanını taşımaktadır. Bu belge 1959’de Birleşmiş Milletler tarafından “Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi” olarak güncellenmiştir. Takip eden yıllarda çocuk haklarını korumak için yasal olarak bağlayıcı ilk uluslararası metin oluşturulmuştur ve 20 Kasım 1989 tarihinde “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” kabul edilmiştir.

 

196 ülkenin taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. 1996 yılında KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde de onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Çocuk Hakları Sözleşmesinin Temel İlkeleri

 

Bu sözleşmenin 4 temel ilkesi bulunmaktadır:

  • Ayırım gözetmeme (Madde 2).
  • Çocuğun yüksek yararı (Madde 3).
  • Yaşama ve gelişme hakkı (Madde 6).
  • Katılım hakkı (Madde 12).

 

 

Ülkemizde Çocuk Hakları

 

BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ülkemizde 1996 yılında kabul edilmiş olsa da halen çocuk hakları ile ilgili yapılması ve iyileştirilmesi gereken birçok mesele bulunmaktadır.

 

Çocuk Hakları sözleşmesi 1. maddesinde yapılan çocuk tanımı (18 yaşının altındaki her insan çocuktur), halen tam anlamı ile yasal boyutu ile ülkemiz yasalarının tümüne yerleşmemiştir.

 

Çocuğun tanımı farklı yasalarda farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Henüz ülkemizdeki yargılama sisteminde çocuk polisi ve çocuk mahkemeleri bulunmamaktadır.

Suça itilmiş veya travmaya uğramış çocuklar, devlet eliyle ikincil örselenmelerle karşı karşıya kalmaktadır. Tutuklanarak cezalandırılan suça itilmiş çocuklar yetişkin tutuklularla aynı koğuşlarda tutulmakta ve rehabilitasyonları ne yazıktır ki yapılmamaktadır.

 

Ülkemiz göç alan ve mülteciler tarafından geçiş noktası olarak kullanılan bir ülkedir. Göçmen ve mülteci çocukların hakları ile ilgili ihlallerin bulunduğu da göz ardı edilmemesi gereken bir diğer gerçektir.

 

Engelli çocukların haklarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Özellikle ağır engeli bulunan bireyler ve aileleri ile ilgili koşulların iyileştirilmesi acilen gerekmektedir.

 

Ülkemizde nüfusa kayıtlı olmayan, aşıları tamamlanmamış, anne babaları ülke dışında yaşayıp kendisi KKTC’de kalmış farklı kategorilerde çocuklar bulunmaktadır. Ülkenin artan nüfusu karşısında sosyal hizmetler hem nitelik hem de sayı olarak yetersiz kalmaktadır.

 

Yukarıda belirtilen sorunlar sadece çocuk hakları konusunda sorun teşkil eden bir çırpıda sayılabilecek birkaç alandır. Bu konuda devlet eliyle detaylı araştırmalar yapılarak, çocuk haklarının iyileştirilmesine yönelik hareket planı oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır.  Bu konuda geç kalındığını söylemek yanlış bir saptama olmayacaktır.

 

 

 

Çocuk Haklarının Korunması

 

Çocuk haklarının korunması önemlidir çünkü çocuklar ancak evlerinde ve ait hissettikleri topluluklarında kendilerini güvende hissettiklerinde gelişebilir ve potansiyellerini gerçekleştirebilirler.

 

Çocukken sağlıklı gelişimleri desteklenmemiş ve travmaya maruz kalmış bireylerde, ileriki yaşamlarında izleri silinmesi zor ruhsal yaralar ortaya çıkabileceği gibi, ülke insanlarının fiziksel ve psikolojik sağlığı da olumsuz etkilenecektir. Çocuklarının haklarını korumayan ülkeler, yarınlarını tehlikeye atmış olacaktır. Çocuğun haklarının iyileştirilmesine yapılan her türlü yatırım, ülkeye katlanarak geri dönüşü olacak olan en akılcı yatırımdır.