Badminton ve Çocuk

Spor Hekimliği Uzmanı

Dr. Nevzad Denerel

Badminton, tarihi binlerce yıl öncesine dayanan uygun koşullarda açık havada da oynanabilen ancak genellikle kapalı spor salonlarında oynanan bir raket sporudur.

 

1992 Barselona Olimpiyatlarından itibaren de olimpiyatlara dahil edilmiş ve Olimpik Sporlar arasına girmiştir. 1934 yılında dokuz üye ile kurulan Uluslararası Badminton Federasyonu daha sonra Dünya Badminton Federasyonu (WBF) olarak isim değişikliğine gitmiş ve bünyesinde şu an 193 ülkenin üyeliği ve 220 milyondan fazla sporcunun lisanslı olarak kaydı bulunmaktadır.

 

Tekli ve çiftli olarak oynanabilen bir spor branşı olan Badmintonu tam anlamıyla 7’den 70’e her yaştan kadın, erkek, çocuk rahatlıkla oynayabilir.

 

Müsabakalar; Tek Erkekler, Tek Kadınlar, Çift Erkekler, Çift Kadınlar ve Karışık Çiftler olmak üzere 5 kategoride oynanmaktadır.

 

Temel kurallara bakıldığında; çiftler müsabakaları için 13.4 x 6.1 metre, tekler müsabakalarında ise 13.4 x 5.18 metre boyutlarındaki alan içerisinde saha ortasına yerden 1.55 metre yükseklikte asılmış file üzerinden Tüy Top ismi verilen top ile oynanır.

 

Amaç, rakibin sahasına topu düşürerek puan kazanmaktır. Günümüz kurallarına göre 21 sayıyı alan taraf seti kazanır. Maçı kazanmak içinse iki set kazanmak gereklidir.

 

Ülkemizde Badminton sporunun geçmişi ise 33 yıl öncesine dayanmaktadır. Eski bir İngiltere Milli takım oyuncusu olan Brian Hughes ve eşi Helga Hughes’un Kıbrıs’a yerleşmesinin ardından Başaran Spor Salonunda başlattıkları kurslar sayesinde başlayan serüvenin neticesinde 1994 yılında ülkemizin ilk Badminton kulübü olarak “Lefkoşa Badminton Kulübü” kurulmuştur. 1996 yılında ise günümüzde de faal olan “Kıbrıs Türk Badminton Federasyonu” kurulmuştur.

 

Geçmişten günümüze ülkemizde yetişen sporcular yurt dışında birçok başarı kazanmışlardır. Lefkoşa Badminton Kulübü ise tamamen Kuzey Kıbrıs doğumlu olan sporcuları ile dört yıl boyunca Türkiye Süper Liginde mücadele etme başarısı göstermiştir. Ülkemiz spor branşları arasında Hentbol ve Tekerlekli Sandalye Basketbolu haricinde bunu başaran tek branş Badminton ve Lefkoşa Badminton Kulübü’dür.

 

Oldukça eğlenceli ve dinamik olan bu spor branşı, çocukların mental ve fiziksel gelişimi açısından çok faydalı olduğu bilimsel makalelerde vurgulanmaktadır.

 

Özellikle hız, çeviklik, esneklik, denge, kas kuvveti, koordinasyon gibi motorik özelliklerin yanı sıra mental yönden hızlı düşünme, karar verme, planlama becerilerinin gelişiminde de oldukça etkilidir.

 

Ayrıntılı olarak irdeleyecek olursak; Tüy top, dünyadaki spor branşlarında kullanılan toplar arasında en çabuk hızlanan (uçak 320 km/saat hız ile havalanırken, tüy top 493 km/saat hıza ulaşabilmektedir) ve en çabuk yavaşlayan top olma özelliğine sahiptir. Bu sayede Badminton, sporcuların oldukça hızlı düşünmesi karar vermesi ve harekete geçmesi gereken bir spor branşı haline gelmektedir. Bu nedenle, küçük yaşlarda bu spora başlamak, hızlı düşünme, karar verme ve ani hareketlenme becerisini geliştirmektedir. Bunun yanı sıra ayak hareketleri ile topa yaklaşabilmek için çok hızlı olmak gerekirken, topa vuruşun yapacağı el bileğinin de aynı derecede yumuşak hareket etmesi gereklidir. Bu sayede hız, el- göz koordinasyonu ve denge becerisi de gelişmektedir.

 

Ani yön değiştirmeler gerektirdiği için çocuğa çeviklik kazandırır. Sıçrama ve topa vurmanın koordineli bir şekilde yapılması gerektiği için çocuğun koordinasyon becerisini geliştirir. Saha içi yapılan adımlamalar sayesinde kemiklere yük biner ve bu da çocuklarda kemik gelişimi için etkili bir spor branşı olmasını sağlar.

 

Tüm bunların yanı sıra toplara uzanabilmek için esneklik becerisinin iyi olması gerektiğinden badminton sporu çocukların esneklik becerisinin gelişimine de katkı sağlamaktadır.

 

Badminton, fiziksel gelişimin yanı sıra mental ve kişilik anlamında da çocukların gelişimine katkı sağlayan bir spor branşıdır.

 

Oyun içinde topa ulaşmak için yapılan hamleler, vuruşlar ve yere basmaların sağlam olması gerekiyor. Bunu doğru bir şekilde yapan çocuk, bu sağlamlığı kişiliğine yansıtır ve sağlam bir kişilik yapısına sahip olur, özgüveninde de artış olur.

 

Takım olarak yapılan antrenmanlar sayesinde sosyalleşme ve iletişim kurma fırsatı yakalanır ve çağımızın çocuk gelişimindeki en büyük dezavantajlarından olan teknolojik cihazlarda oynanan oyunlar ve sosyal medya bağımlılığından uzaklaşma fırsatı yakalanır.

 

Ayrıca, Badmintonun bir strateji oyunu olması, yani sahanın neresinden nasıl bir vuruş yapılması gerektiği, rakibin pozisyonu ve rakibin yapacağı vuruşa karşı ön hazırlık yapılması için planlama gerektirmesi sayesinde bir nevi satranç oyunundaki gibi beyni çalışmaya zorlayarak zihinsel gelişime de katkı sağlar.

 

Tüm bunların yanı sıra Badminton sporunun temas içermemesi nedeniyle diğer branşlara göre spor yaralanması yaşanma riski daha düşüktür. Bu durumunda, çocukları için hem eğlendirici hem de fiziksel ve mental yönden katkı sağlayacak bir spor branşı arayışında olan ailelerin gönül rahatlığıyla bu sporu tercih etmeleri açısından artı bir değer olduğunu söylemek mümkündür.

 

Tüm okurlarımıza sağlıklı, huzurlu ve spor dolu günler dilerim.