Dünya’nın Yeni Sorunu COVİD-19 OMİKRON VARYANTI SALGINI

Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı

Prof. Dr. Nedim Çakır

İlk olarak 2019 Yılının son günlerinde Çin’in Wuhan Eyaletinde yarasa eti satan Pazardan alışveriş yapan bir hastada ortaya çıkan ve hızla önce Çin’de, sonra da tüm Dünyada salgınlar  yaparak yayılan bir coronavirus türü kısa sürede aşılarının bulunup geniş biçimde kullanılmasına karşın kontrol altına alınamayarak “Küresel salgın” (Pandemi) karakteri kazandı.

 

Kısaca kuru öksürük, ateş ishal ve koku kaybı gibi semptomların ön planda olduğu bu hastalığa sonradan Covid-19 ismi verildi. Etken de SARS-Cov2 olarak isimlendirildi.

 

Hastalık %2-5 hastada ölüme yol açsa da ağır klinik semptomlarla seyretmesi ve çok çabuk yayılmasıyla son yüzyılın en büyük sağlık ve  çevre felaketi halini aldı.

 

Büyük toplam can kayıpları ile ekonomik ve siyasal çalkantılara yol açtı. Aslında bilim dünyası bu virusu yıllardır çok iyi biliyordu ve böyle bir potansiyel tehlikenin de farkındaydı.

 

Covid-19’u tehlikeli bir pandemi haline getiren üç önemli özellik var:

 

  1. Hastalığın belirti vermeyen kuluçka döneminin görece uzun olması,

 

  1. Virusun solunum damlacıklarıyla kolayca bulaşması,

 

  1. Virusun genetik yapısını hızla değiştirerek yeni mutantlar oluşturması ve bir salgın sırasında yeni salgınlar meydana getirmesi

 

Bu saydıklarımıza geçirdiğimiz son iki yıl içinde fazlasıyla şahit olduk.Bu yazımızda  tüm Dünyada fazlasıyla söz konusu olan yukarıdaki  son özelliğinden bahsedeceğiz.

 

Hemen her canlı türü genetik yapısını bir miktar değiştirerek ana canlıdan küçük değişiklikler içeren yavru bireyler oluşturur. Bu genetik değişikliğe “Mutasyon”,  yeni bireye de “Mutant” diyoruz. Bu özellik viruslarda çok hızlı gelişir. Coronaviruslarda oluşan mutant  bireyler Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Yunan harfleriyle belirlenir. “Delta, kappa, iota, ipsilon…” gibi.

 

Doğal olarak bilim insanlarını kaygılandıran bu varyantlarda ortaya daha ciddi klinik belirtileri olan, daha öldürücü olan (yüksek mortaliteli) ve daha kolay bulaşan mutantların çıkmasıdır.

26 Kasım 2021’de DSÖ tarafından Botswana ve Güney Afrika’da hastalardan toplanan örneklerden  yeni bir varyant virus izole edildi. Örnek numarası B.1.1.529 olan bu virusa yunanca “O” (Omicron) Varyantı adı verildi.

 

Omikron varyantı, hemen 1 ay içinde KKTC’miz ve Türkiye dahil hemen Tüm Dünyaya yayıldı. Bu haliyle de diğer Covid-19 salgın türlerinin önüne geçti. Bugün, epidemiyolojik veriler Omikron varyantının son salgın olan Delta varyantından da hızlı yayıldığını ortaya koydu.

 

Omikron varyantı ile ilgili çalışmalar henüz devam ettiği için öldürücülüğünün yüksekliği ile ilgili net verilerimiz yok.

 

Umut vaadeden ilk veriler daha önceden tam aşı programına alınmış kişilerin klinik belirtileri hafif atlattıkları ve hastalığın bu kişilerde daha az ölümlere yol açtığını gösteriyor. Ancak ne var ki bu kişiler omikron ile enfekte olduklarında virüsü toplumlarında diğer varyantlara oranla çok daha hızla yayıyorlar. Bu nedenle de omikron salgını çok kısa sürede Covid-19  salgınında dominant  virüs halini aldı.

 

Omikron varyantına özgü önerilen bir korunma ve tedavi prensibi malesef yok. Ancak, diğer varyantlar için geçerli ve bilinen tüm önlem ve tedavi metodları bu varyant için de etkin kabul ediliyor  ve öneriliyor. Bunların başında da 5 yaş üstündeki her bireyin tam aşılanma programına alınması geliyor.

 

Aşı dışındaki diğer korunma önlemleri de bu varyant için de en önemli kontrol yöntemi olarak görülüyor.

 

Sağlıklı günler dileğimizi tekrarlayalım.