Anne Sütünün Önemi ve Ek Besinlere Geçiş

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Dr. Sezin Akansoy Debeş

Günümüzde yenidoğan bebeklerin ilk altı ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmesi önerilmektedir. Anne sütü bebek için en sağlıklı olan besindir. Uygun koşullarda gereksinim duyulduğu anı beklemektedir. Isıtma, soğutma, depolama, mikroptan arındırma için özel aletlere, biberon, emzik vb. aracılara ve temiz su kaynağına bağımlı değildir. Anne sütünde mikrop üremez, bozulmaz, hastalık kaynağı olmaz.

 

Emzirme son derecede sağlıklı ve doğal bir yöntemdir. Her memeli canlı gibi insanlarda yavrusunu doğumdan hemen sonra emzirmelidir. Emzirmeye, doğum şekli normal veya sezaryen olsun, mümkün olduğunca doğumdan hemen sonra başlanmalıdır. Çünkü saatler süren doğum eylemi sonrası dünyaya gelen bebek yorgundur ve acıkmıştır.

Anne Sütünün Bebeğe Yararları

 

Anne sütü bebeği enfeksiyonlara karşı koruyacak immünolojik (bağışıklıkla ilgili) faktörleri içerir. Anne sütüyle beslenen bebeklerde ishal, solunum yolu ve diğer enfeksiyon hastalıkları daha az görülür veya görülse bile daha az şiddette seyreder.

 

Anne sütü bebeğin büyümesi ve gelişmesini hızlandırır. Anne sütü bebeklerin gereksinimleri olan bütün besin öğelerini içerir.

 

Anne sütü ile beslenmiş çocuklarda egzama, alerjik hastalıklar, diş eti hastalıkları, kanser ve diyabet gibi hastalıklar daha az görülmektedir.

 

Anne sütünün sindirimi kolaydır. Meme emme işlemi çocuğun yüz kaslarının ve kemiklerinin gelişmesini sağlar.

 

Emme işlemi çocuğun psikososyal gelişimine katkıda bulunur. Anne ile bebek arasındaki bağın da güçlenmesini sağlar.

Ek Besinlere Geçiş

 

Ek besinlere geçiş yarı katı ve katı gıdaların bebeğe verildiği, tek başına anne sütü ile beslenme döneminin bitişi anlamına gelen bir süreci tanımlar. Anne sütünden mahrum olan hazır mama ile beslenen bebekler içinse bu süreç mama dışındaki yarı-katı, katı gıdalarla  tanışma ile başlar.

 

Ek besinlere geçiş döneminde bebek anne sütü ile beslenmeye devam etmektedir. Bu dönemde anne sütünün bileşiminde değişiklikler olmakta, günlük salınım miktarı da değişmektedir.

Bebeğin ilk altı ay tüm gereksinimlerini karşılayan anne sütü bu aydan itibaren bebeğin gereksinimlerini tümünü karşılayamaz. Belki protein gereksinimini karşılayabilen anne sütünün sağladığı  enerji gereksinimin gerisindedir.

 

Enerji gereksinimi yanı sıra diğer bazı besinlere olan gereksinimin de örneğin demir gereksiniminin karşılanması için ek besinler gerekir. Anne karnındaki  dönemin son üç ayında dolan bebeğin demir depoları ilk 5-6 ayda  tükenmiş, anne sütü ile sağlanan demirin ötesinde demir gereksinimi belirmiştir.

 

Bütün bu nedenlerle bebeğin anne sütü yanında başka besinlere gereksinimi vardır, bebeğin fizyolojik gelişimine uygun ek gıdalara  başlanmalıdır.  Ancak anne sütüne bu dönemde de devam edilmelidir.

 

3-4 aylık bebek halen daha emerek beslenme dönemindedir. Bu sürede yutma refleksi zayıftır, kaşıkla verilenleri çıkarma eğilimindedir. Bebek 4-6 ayda yarı katı gıdaları ağız boşluğunun arka tarafına aktarmayı ve yutmayı başarır. Baş ve boynun kontrolünün tamamlanması, el-göz koordinasyonunun gelişmesi, bebeğin anne ve çevre ile ilişkiye geçmesi, oturmaya başlaması, çiğneme ve yutma koordinasyonunun gelişmesi ek besinlere başlanabilmesi için aşılması gerekli gelişim basamaklarıdır. Bütün bu nedenlerle ek besinlere başlama yaşı 6 ay civarıdır.  Zaten tek başına anne sütü, bebek D vitamini ile desteklendiği takdirde, ilk 6 ay bebeğin tüm gereksinimlerini  karşılamaktadır.

 

Ek besinlere başlamada gecikme enerji ve demir sağlamada yetersizliğe neden olurken yarı-katı ve katı gıdalara erken başlanmasının da yaratacağı olumsuzluklar vardır.

 

Katı gıdalara önerilenden erken başlanması  anne sütünün alımını kısıtlar ve proteinlerin günlük enerjiye olan katkısı azalır. Bu da büyüme hızını etkileyecektir. Bunun ötesinde ek besinlere erken başlanması alerjik hastalıkların ve özellikle de  besin alerjilerinin görülme sıklığını artırır.  Bağırsaklar yaşamın ilk 4-6 ayında büyük moleküllere geçirgendir. Bu geçirgenliği artıran araya giren ishalli hastalıklar  besin alerjisi gelişimini arttırır.

 

Öncelikle meyve püresi, sonrasında  sütlü pirinçli muhallebi ve yoğurt anne sütü yanında bebeğe ilk verilecek ek gıdalar olmalıdır.

 

Demir içeriği yüksek sebzelerden bebek için hazırlanan sebze çorbaları 6-8 ayda bebeğin diyetine eklenmelidir.  Çorbalar hazırlanırken eklenecek yağ  artık anne sütü ile karşılanamayan  enerji gereksiniminin karşılanmasına yardımcı olur. Bu aylarda enerji gereksiniminin % 25-30 kadarı yağlardan karşılanmalıdır.  Ayrıca  bazı yağ asitleri büyüme için  gereklidir ve bu nedenle diyete eklenecek yağlar bu yağ asitlerinin kaynağı olan  bitkisel yağlar olmalıdır. Özellikle zeytinyağı tercih edilir.

 

Bebek 6. ayını doldurunca kahvaltıya başlanır. Protein kaynağı olarak kabul edilen yumurta sarısı katı pişmiş halde bu aylarda verilmeye  başlanabilir. Azdan başlanarak 7-10 günde tam yumurta sarısına erişilir.  Önerilen haftada en az 3-5 defa yumurta sarısı verilmesidir. Alıştıktan sonra isteğe göre her gün yumurta sarısı verilebilir.

 

Bebek; 6.5 aylıkken tavuk eti, 7 aylıkken dana eti, 9 aylıkken balık eti diyete eklenebilir.

 

Et başta protein olmak üzere demir, çinko gibi mineralleri de sağlar. Başlangıçta sebze çorbalarına eklenen kıyma şeklinde  tüketilen et, daha sonraki aylarda, çiğnemeyi öğrenen bebeğe köfte şeklinde sunulabilir.  7-9. aylarda  pilav, makarna gibi nişastalı besinler verilmeye başlanabilir. Erken dönemde hazırlanan çorbalara eklenen baklagiller daha sonraki aylarda uygun şekilde hazırlanmış olarak diyete eklenebilir.

 

9-12. aylar, aile sofrası için hazırlanmış yiyeceklerden bebek için uygun olanların  seçilerek bebeğe  verilebileceği aylardır.

 

Anne evdeki yiyeceklerden uygun olanlarla bebeğini ideal olarak besleyebilir. Özellikle geleneksel Türk mutfağının tarhana çorbası, dolma gibi yemekleri bebeğin beslenmesi için  idealdir. Anne bu besinlerle bebeğini iyi besleyebileceğini bilmeli, ekonomik bir şekilde bebeğini iyi beslediğinin huzurunu yaşamalıdır.

 

Bebeğin aile sofrası için hazırlanan besinlerle beslenmesi, anneye bebeğin eğitimi ve diğer ev işleri için vakit kazandıracaktır.  Bu aylarda bebek, aile sofrasına  oturtulmalı, kendisini beslemesi için ona fırsat verilmelidir.