Güçlü Çocuklar, Güçlü Yetişkinler… Çocuk ve Gençlerin Psikolojik Dayanıklılığını Nasıl Geliştiririz?

Uzman Klinik Psikolog Sinem Ceral

İçerisinden geçtiğimiz kriz döneminde, yaklaşık iki ayı geride bıraktık. Yaşadığımız çağ boyunca pek tecrübe edemediğimiz türden bir krizle karşı karşıyayız.  Hayatımıza hiç alışkın olmadığımız yeni davranış şekilleri eklemek zorunda kaldık ve bazı kısıtlamalara alışmamız gerekti. Bir anda rollerimiz ya da rollerimizin hayatımızdaki yoğunlukları değişti. Bu zaman diliminde birçok değişik duygu hissetmişizdir ve zihnimizden çok farklı düşünceler geçmiştir. Bazen korkmuş, üzüntülü, endişeli, kaygılı bazen de neşeli, mutlu hissetmiş olabiliriz. Bazen “iyi ki hayatın yoğun akışına bir mola verdik, geçecek yakında her şey diye düşünmüş”, bazen de “bu süreç hiç bitmeyecek galiba” demişizdir içimizden.  Öncelikle bunların çok normal olduğunu belirtmeliyim. Her birey ve aile karşılaştığı zorluklarla kendince farklı yöntemlerle baş etmeye çabalamış ve çabalamaya devam ediyordur. Yetişkinlerin yanında, şüphesiz ki çocuk ve gençlerin de hayatlarında baş etmeye çalıştıkları önemli değişimler vardır. Bu süreci olabilen en iyi şekilde geçirmelerini desteklemek, yetişkin yaşamlarına daha sağlıklı bir şekilde ilerlemelerinde etkili olacaktır.

Psikolojik dayanıklılık en basit anlatımı ile hayatın stresli, zorlayan dönemleri ortaya çıktığında ruhsal  sağlımızı koruyabilmek ve gelişmeye devam etmek anlamına gelmektedir. Psikolojik dayanıklılığı yüksek olan bireyler krizlerin yarattığı streslerden daha az olumsuz etkilenmektedir. Bu nedenle bulaşıcı salgın hastalık döneminde fiziksel bağışıklığımızı güçlü tutmak ne kadar önemliyse, psikolojik dayanıklılığımızı artırmak da  bir o kadar önemlidir. Çocuk ve gençlerin bu süreçten yara almadan, güçlenerek çıkmasını sağlamak mümkündür. Güçlü olmak demek, hiçbir olumsuzluktan etkilenmemek, korkmamak, kaygılanmamak demek değildir. Güçlü olmak, kendini tanımak, kendine güvenmek, olumsuzluklarla baş edebileceğine inanmak demektir.

Psikolojik dayanıklılık, stresle sağlıklı bir şekilde baş etmemizi sağlayan becerilerin bütünüdür. Ve bu beceriler öğrenilebili! Yeterli gelişimsel destekle her birey psikolojik dayanıklılığını artırabilir. Bu dönemde, çocuklarınızın psikolojik dayanıklılığını artıracak birkaç ipucunu öğrenmeyi ve hayatınıza katmayı deneyebilirsiniz. Hali hazırda sizin de zorlanmalarınız varsa, kendinizin stresle baş etme becerilerini de gözden geçirebilirsiniz. Önerilen ipuçlarını deneyimlemek, hem çocuklarınızın, hem de sizin dayanıklılığınızı olumlu yönde etkileyecektir.

Çocuk ve gençlerin psikolojik dayanıklılığını geliştirmek için ipuçları:

Sağlıklı ilişkiler kurmalarını teşvik edin.

Hem ebeveyn ve diğer yetişkinler, hem de akranları ile olumlu, karşılıklı ilişkiler sosyal becerileri geliştirir, kabul görme duygusunu oluşturur.

Sorumluluk verin

Çocukların, gençlerin tek görevi ders çalışmak değildir! Yaşlarına ve gelişimlerine uygun olan görevlerde hem aile içinde hem de yakın çevrede ya da sosyal sorumluluk faaliyetlerinde yardım etmelerini teşvik edin. Bu onların kendilerine güvenlerini ve hayatta kalma becerilerini arttıracaktır.

Rutinler oluşturun:

Rutinlere uyun, yaşlarına ve gelişimlerine uygun bir şekilde rutinleri üzerinde söz sahibi olmalarını, değişimler yapabilmelerini destekleyin. Özellikle küçük yaştaki çocukların rutinlerine bağlı kalmak, onların güven duygusu için çok önemlidir. Yaş ilerledikçe kendi programları hakkında küçük küçük söz sahibi olmaları sorumluluk ve kontrol duygusunu geliştirmeye yardımcı olacaktır.

Kendi kendine bakım vermeyi öğrenmesini sağlayın

Öz bakım, sağlıklı beslenmek, dinlenmek ve spor yapmak için vaktini düzenlemesi için örnek olabilirsiniz. Görevler dışında dinlenmeye ve eğlenmeye de vakit ayırmak duygu ve düşüncelerinin daha dengeli olmasına yardımcı olacaktır. Nelerin ona iyi geldiğini, nelerin onu rahatlattığını bulup, ihtiyacı olduğunda kullanması ise stresini azaltacaktır.

Kendini tanıması için fırsatlar yaratın

Çocukların ve gençlerin kendi farklı yönlerini keşfetmeleri için kültür, sanat, spor gibi çevresel çeşitliliği artırmak önemlidir. Kendilerini tanımaları, olumlu yönlerini fark etmeleri, zor dönemlerde önemli koruyucu faktörlerden biridir.

Zorluklarla baş edebileceğine inanmasını destekleyin

Umutlu olmayı mutlaka destekleyin, zorlu bir işle meşgulken mola alabilme esnekliğini verin. Zor dönemlerde olumlu yönlerini ve becerilerini hatırlaması, yaratıcılığını kullanabileceğini bilmesi, problem çözme becerilerini olumlu yönde etkileyecektir.

Amaçları doğrultusunda hareket etmesine model olun, destek verin

Gerçekçi hedefler koymayı ve bu hedefler doğrultusunda sabırla çabalamayı destekleyin. Elde ettiği sonuçtan çok, süreçteki çabasını övün.

Hayata geniş bir bakış açısıyla bakmasını öğretin

Bir zorlukla karşılaşıldığında soruna takılıp kalmamayı, olayı öncesi ve sonrası ile birlikte değerlendirmeyi denemek çoğu zaman çözüm üretmeyi kolaylaştırır.

Değişimin hayatın bir parçası olduğunu kabul edin

Hayatın her döneminde yaşamın gerek doğal akışı içinde, gerekse planlı olmayan bir şekilde ortaya çıkan olaylara bağlı olarak hedeflerimizi değiştirmemiz,  yeni beceriler edinmemiz gerekebilir. Bunu baştan kabul etmek zorluklar karşısında değişmeniz gerektiğinde esnekliğinizi artıracaktır.

Söz konusu becerileri geliştirirken;

Çocuklarınızla duyguları hakkında konuşmaya zaman ayırın

Farklı duyguları tanımalarına ve kendilerini ifade edebilmelerine fırsat yaratın ve olumlu rol model olun. Hem gerçek hayat hem de kitaplardaki, filmlerdeki karakterlerin yaşadığı olaylar üzerinden duygularınızı, çocuğunuzun yaş ve gelişimine uygun bir şekilde paylaşabilirsiniz. Ortada bir sorun varsa olası farklı çözüm yolları hakkında  konuşabilir, birlikte düşünebilirsiniz.

Yaşlarına ve gelişimlerine uygun oyunlar oynayın

Oyun çocukların en güçlü öğrenme ve baş etme aracıdır. Yarışmayı, amaç oluşturmayı ve amaçları doğrultusunda ilerlemeyi, başarmayı ve yenilmeyi oyunlar sayesinde öğrenirler. Klasik sandalye oyunumuzu hatırlayalım; bir çocuğa yarışmayı, strateji oluşturmayı, dışarda kaldığında hissettiği yenilmiş olma duygusu ile baş etmeyi ve kazandığında sevinci tatmayı ne kadarda basitçe öğrettiğimizin farkına varın. Bu ve benzeri oyunlar sırasında farklı davranış şekilleri gösteren çocukları izlemişsinizdir. Dışarda kaldığında küsen, yenileceğini anladığında oynamaktan vazgeçen, sorun çıkmaması için başkasına kendi sırasını veren farklı özellikte çocuklar vardır. Psikolojik dayanıklılığı yüksek olan çocuklar, kazansa da kaybetse de oyundan keyif alabilen, biraz buruk hissetse de oynamaya devam eden çocuklardır. Bu nedenle çocuk ve gençlerin hem başarıyı hem de yenilgiyi hissedebileceği oyunlar oynayabilirsiniz.

Çocuk ve gençlerin bu krizden güçlenerek çıkmalarına destek olalım…