Çocuğum Tembel mi? Yoksa Gerçekten Öğrenme Güçlüğü mü Yaşıyor?

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Emel Sarı Gökten

Normal ya da normalin üstünde zekaya sahip çocuklarda okula başladıktan sonra fark edilen harfleri öğrenmede güçlük, okumaya geçmede zorlanma ya da okuduğunu anlayamama gibi problemler aileler için oldukça kafa karıştırıcı olabilir.

Halbuki okula başlamadan önceki dönemde çocuklarının öğrenme yeteneğinin oldukça iyi olduğunu düşünmüşlerdir. Bu durum Özgül Öğrenme Bozukluğu dediğimiz yaygın olarak Disleksi diye bilinen durumdur.

Aslında Disleksi sadece okumadaki bozukluğu belirtmesine rağmen halk arasında hemen her öğrenme güçlüğünü kapsayan bir kelime olarak kullanılır.

Disleksi’de çocuk sesleri, harf sembolleriyle eşleştirmekte zorlanır. Bazı harf ve rakamları ters yazar ya da okur.

Sıklıkla b ve d harflerini karıştırır. Okumayı söktükten sonra bile okumanın akıcılaşması, okuduğunu anlama becerileri akranları kadar iyi gitmez.

Disleksi’ye yazı yazma zorluğu ve matematik zorluğu da çoğu zaman eşlik eder. Ama bazen de bir çocukta sadece yazı yazma zorluğu ya da matematik zorluğu bulunur. Aslında öğrenme bozukluğu klinik olarak birbirinden farklı belirtileri ihtiva eden şemsiye bir bozukluktur.

Şiddeti hafiften şiddetliye kadar değişir.

Tanı için sadece anne ve babanın ya da öğretmenin fikri yeterli değildir.

Mutlaka çocuğun bir çocuk ve genç psikiyatrisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi, yapılandırılmış testler uygulanması gerekir.

“Aslında istemediği için yapmıyor, istese olacak” gibi ifadelerle anne ve babaların kafasındaki karışıklığı çok net görebiliriz. Bu yargılara varmadan önce anne ve babanın çocuğun yeterince değerlendirildiğinden emin olmaları gerekir.

Disleksi genetik geçişli bir bozukluktur. Sıklıkla ailede benzer sorunları yaşayan bireyler bulunur.

Doğuştan gelir ancak okul döneminde daha çok göze çarpmaya başlar. Bazen Disleksi’yi okul öncesi dönemde de tahmin etme şansımız olabilir.

Akranlarına göre gecikmiş konuşma, konuşma içeriğinin çok akıcı olmaması, kelime çağırmada zorluk, ince motor becerilerde gerilik gibi belirtiler okul döneminde Disleksi yaşanacağının habercisi olabilir. Böyle bir şüphe durumunda da bir uzmandan görüş almakta fayda vardır.

Konuşmayla ilgili problemlerin okul dönemi öncesinde konuşma terapisi ile çözülmesi ya da azaltılması okul döneminde yaşanacak zorlukları azaltabilir.

Disleksi problemi olan çocuklar okul yıllarında örselenmelere maruz kalabilirler.

Öğrenmedeki zorluklar çocuğun anne, baba, öğretmen ve arkadaşları tarafından eleştirilmesine, hakaret edilmesine yol açabilir. Bu durum çocukta duygusal incinmeler yaşatır. Bunların sonucunda da çocuğun özgüveni zedelenebilir, daha kaygılı, mutsuz, öfkeli ya da saldırgan hale gelebilir.

Tüm bu nedenlerle Disleksi en başından itibaren ele alınması gereken bir bozukluktur. Bu tanıyı alan çocuklar olabildiğince zorlukları konusunda eleştirilmemeli, olumlu yönleri ve başarabildikleri her şey övgüyle karşılanmalı, okulda ve evde mümkün olduğunca örselenmemesine dikkat edilmelidir.

Disleksi, okul eğitimi yanında çocuğa özel bireysel eğitim ile daha iyi duruma getirilebilir ve çocuğun akademik kayıpları kontrol altında tutulabilir. Bu tanıyı alan çocukların bazıları kaynaştırma eğitimi ile akranlarıyla beraber okula devam eder, ancak kendi hızında bir öğrenme programına tabi tutulur.

Disleksi’yi tamamen ortadan kaldırabilecek bir ilaç ya da başka bir tedavi yöntemi yoktur. Ancak Disleksi çoğu zaman dikkat eksikliği ile birlikte görülür ve dikkat eksikliği için kullanılan ilaçlar Disleksi’ye de iyi gelebilir.

Disleksi’nin gidişatına baktığımızda, çocuğa erken dönemde tanı konulur, özelleştirilmiş eğitim programı ile desteklenir, akademik kayıpların büyümesi olabildiğinde engellenirse, aile, okul ve sosyal destek sistemleri çocuk için aktif hale getirilirse ileride olumlu yaşam koşullarına sahip olma şansı da o oranda yükselir.