Doğuma Psikolojik Hazırlık

Hamile ve Doğum Terapisti Klinik Psikolog Zehra Ayça Aysen

Gebelik ve doğum her ne kadar doğal ve fizyolojik bir olay olsa da, kadın için büyük bir stres kaynağı olabilir.  Bu yüzden annelerin doğumlarına fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak layıkıyla hazırlanması oldukça önemlidir. Özellikle psikolojik açıdan oldukça hassas olunan bu dönemde kuşkusuz doğuma hazırlık eğitimlerinin rolü büyüktür. Annenin doğumuna, anneliğe, evliliğine, doğumdan sonra hayatında olabilecek değişikliklere bu eğitimlerle birlikte hazırlanması psikolojik iyilik haline oldukça etki etmektedir.

Gebelik ve doğum şekli kadınların doğum sonrası süreçlerine direkt olarak etki ederek; anne bebek bağlanması, doğum sonrası depresyon, davranış ve duyusal süreçlerde değişikliler, sorunları algılamada ve stresle baş etme şekillerinde farklılık olmasına sebep olabilir. Kısaca hamilelik süreci ve özellikle doğum anı hem bebeğin hem de annenin kaderine etki eder. Bu sebeple bir gebenin hamile kaldığı andan itibaren ve belki de öncesinden, neden ebeveyn olmak istediğini irdelemesi ve anneliğe geçiş sürecini tamamlaması önemlidir.

Özellikle ilk gebeliklerde doğum anında olacakların bilinmezliği kadınlarda hamileliğe veya doğum şekillerine karşı korku ve endişeyi artırabilir.  Bu yaşanan endişe ile baş etmenin en güzel yolu doğru kaynaklarca doğru bilgiye ulaşmaktır. Doğuma Hazırlık Eğitimlerinde gebe kalındığı andan doğum sonrası döneme kadar olabilecek birçok durum için verilen doğru bilgi kadınların doğum eylemine yaklaşımlarını etkileyecek ve hamilelik sürecindeki yaşantılarında olumlu sonuçlar almayı kolaylaştıracaktır.

Doğuma hazırlıkta çok önemli olan bir diğer konu ise doğum sonrası dönemde alınacak destektir. Doğum sonrası dönemde değişecek olan düzene anne ve babaların birlikte hazır olmaları ve süreç içinde sosyal desteği ne ölçüde kabul edeceklerini bilmeleri önem taşımaktadır. Alınacak olan desteğin anne ve baba adayını yeni hayatlarına adapte edebilmek için belli çerçevede yapılması ve abartılmaması oldukça önemlidir. Özellikle doğum sonrası dönemde anneanne ve babaannelerin bebeği fazla sahiplenmesi yeni doğum yapan annenin içgüdülerini dinlemesini engelleyebileceği gibi anne ve bebeğin bağlanma süreçlerinde de olumsuzlukların olmasına sebep olabilir. Bu yüzden doğum sonrası dönemde yeni annenin etrafından ne gibi destek almak isteyebileceğine doğum öncesindeki dönemde karar vermesi gerekmektedir. Almak istedikleri desteğin türü ile ilgili ailelerin bilgilendirilmesi hem destek verecek kişilerin işini, hem de yeni anne ve babanın işini oldukça kolaylaştıracak ayrıca anne- bebek bağlanması üzerinde mutlak olumlu sonuçlar alınmasını sağlayacaktır.

Doğuma hazırlık eğitimleri kişiyi sadece bebeğini doğurmaya hazırlamaz. Aynı zamanda kişinin kendi doğumuna (varsa eğer kendi doğumundaki travmatik süreçleri çalışmasına), annesi ile olan ilişkilerini sorgulamaya, cinselliğine, hayattan beklentilerine, yolculuğuna ve hedeflerine bakmasını da sağlar. Amacı anne adayının kendine olan güvenini pekiştirmek, varsa kaygılarından arındırmak, psikolojik olarak kendi bedenine ve bebeğine karşı güven duygusunu artırmak ve eğer ihtiyaç duyulursa destek almasını sağlamaktır.

Unutmamak gerekir ki gebelik esnasında düzeni bozan her şey stres faktörü olabilir. Bu nedenle geçici görünen pek çok sorunun hasıraltı edilmeden desteklenmesi gereken süreç, hamilelik dönemidir. Bu süreç içinde yaşanan psikolojik iniş çıkışlar hormon kaynaklı olup ne kadar normal olursa olsun fazlalaştığı zaman mutlaka destek alınmalıdır. Bu konuda alınacak destek ise hem fizyolojik hem de psikolojik anlamda yeterli bilgisi ve yetkisi olan uzmanlardan talep edilmelidir.