Yazın Psikolojik Etkileri Güneşin ve Tatilin Ruhsal Etkileri

Psikolog

Gamze Akcakaya Peker

Geldi bahar ayları, gevşer gönül yayları… Bu sözü eminim, duymayanınız yoktur. Peki, sizce niye kış değil de bahar? Hepimizin bildiği üzere yaz döneminin insan psikolojisi üzerinde büyük olumlu etkileri bulunmaktadır. Bunun bir sebebi olarak belki de yaz döneminin her yerde çiçeklerin açtığı, etrafta türlü yeşillikleri, yeşilin her tonunun bulunduğu bir mevsim olmasından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Yeşil renk, kişiye huzurun türlüsünü yaşatabilir.

 

Pek tabii, kışın bu kadar yeşili bir arada göremiyoruz.

 

Renklerin olduğu kadar kokular ile yapılan çalışmalar da psikoloji alanının konusu olmuş ve her kokunun kişilerde farklı duygudurumlara sebep olduğu araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.

 

Lavanta kokusunun duygudurumu dengelediği ve kaygıyı azaltmada etkili olduğu, yine müge kokusunun rahatlatıcı olduğu söylenirken nane ve biberiye kokusunun da uyarıcı etkisi olduğu bilinmektedir.

 

Tabi yalnızca bunların etken olduğunu söyleyemeyiz. Aynı zamanda, yaz dönemi insanların sokaklarda en çok buluştuğu dönemdir. Bu dönemde yapılabilecek aktiviteler de oldukça fazladır.

 

Yazlık sahiller, açık alanda yapılan spor aktiviteleri, bahçe ve toprakla uğraşmak, bisiklete binmek, açık hava gösterileri, açık hava konserleri ve daha niceleri…

 

Yaz dönemi ile birlikte var olan başlıkları sizin için derledim.

 

1.Güneş Işığının Etkisi

 

Güneş ışığı, vücudun melatonin ve serotonin seviyelerini etkileyerek ruh halini düzenlemede kritik bir rol oynar.

 

Melatonin, uyku düzenini kontrol eden bir hormondur ve karanlıkta daha fazla üretilir.

 

Yaz aylarında günlerin uzaması ve güneş ışığının artması, melatonin üretiminin azalmasına ve dolayısıyla bireylerin daha enerjik ve uyanık hissetmesine neden olur.

 

Serotoninse, mutluluk hormonu olarak bilinir. Güneş ışığına maruz kalmak, serotonin seviyelerinin yükselmesine yardımcı olur. Bu da yaz aylarında insanların daha mutlu, enerjik ve pozitif hissetmelerine katkıda bulunur.

 

Araştırmalar, güneş ışığına maruz kalmanın depresyon belirtilerini hafifletebileceğini ve genel ruh halini iyileştirebileceğini göstermektedir. Bu nedenle, yaz mevsiminde açık havada zaman geçirmek, psikolojik sağlık açısından oldukça faydalıdır.

 

  1. Sosyal Etkileşimlerin Artması

 

Yaz ayları, sosyal etkinliklerin arttığı bir dönemdir. Tatiller, açık hava etkinlikleri ve sosyal buluşmalar, bireylerin daha fazla sosyalleşmesini sağlar.

 

Sosyal etkileşimlerin artması, insanlarda aidiyet duygusunu ve sosyal destek hissini pekiştirir. Bu da genel ruh halinin iyileşmesine ve stres seviyelerinin düşmesine yardımcı olur.

 

Sosyal ilişkiler, bireylerin duygusal ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynar ve yaz mevsimi bu tür etkileşimler için mükemmel bir fırsat sunar.

 

  1. Fiziksel Aktivite ve Sağlık

 

Yaz aylarında hava koşullarının elverişli olması, bireyleri daha fazla fiziksel aktiviteye teşvik eder.

 

Yürüyüş, yüzme, bisiklet sürme gibi aktiviteler, hem fiziksel sağlığı hem de zihinsel sağlığı olumlu yönde etkiler.

 

Düzenli egzersiz, endorfin seviyelerini artırarak stres ve kaygının azalmasına, genel mutluluk düzeyinin artmasına neden olur.

 

Fiziksel aktivite, aynı zamanda uyku kalitesini de iyileştirir ve enerji seviyelerini artırır. Bu nedenle, yaz mevsiminde aktif olmak, psikolojik sağlığı desteklemek için kritik öneme sahiptir.

 

  1. Tatiller ve Dinlenme

 

Tatiller, yaz mevsiminin en belirgin özelliklerinden biridir.

 

İş veya okul temposunun azalması ve tatil döneminin başlaması, bireylere dinlenme ve yenilenme fırsatı sunar.

 

Tatiller, stres seviyelerinin düşmesine, ruhsal ve fiziksel iyileşmeye katkıda bulunur.

 

Ayrıca, farklı mekanlarda vakit geçirmek, yeni deneyimler yaşamak ve rutinin dışına çıkmak, zihinsel sağlığı olumlu yönde etkiler.

 

Tatil süresince geçirilen zaman, bireylerin kendilerini yenilenmiş ve enerjik hissetmelerine yardımcı olur.

 

Tatil planları yapmak ve bu planları gerçekleştirmek, bireylerin motivasyonlarını artırır ve günlük stres faktörlerinden uzaklaşmalarını sağlar.

 

  1. Mevsimsel Afektif Bozukluk

 

Her ne kadar yaz mevsimi genellikle olumlu duygularla ilişkilendirilse de bazı bireylerde Mevsimsel Afektif Bozukluk (SAD) belirtileri görülebilir.

 

Yaz SAD’ı, kış SAD’ının aksine, fazla güneş ışığına ve sıcaklıklara bağlı olarak depresyon belirtileriyle kendini gösterebilir. Bu durum, aşırı sıcaklar, uyku düzeninde bozulmalar ve sosyal izolasyon gibi faktörlerle ilişkilendirilebilir.

 

Yaz SAD’ı yaşayan bireyler, serin yerlerde vakit geçirerek, düzenli uyku ve dinlenme sağlayarak belirtilerini yönetebilirler.

 

Yaz aylarında SAD belirtileri gösteren bireyler, serin ortamlar yaratmaya özen göstermeli ve güneş ışığından korunmak için gerekli önlemleri almalıdır.

 

  1. Doğayla Etkileşim ve Duyusal Deneyimler

 

Yaz mevsimi, doğayla daha fazla etkileşim kurma fırsatı sunar.

 

Parklarda yürüyüş yapmak, deniz kenarında vakit geçirmek veya dağlarda kamp yapmak gibi etkinlikler, bireylerin doğayla iç içe olmasını sağlar.

 

Doğal ortamlarda bulunmak, zihinsel rahatlama ve huzur hissi yaratır. Araştırmalar, doğayla etkileşimin stres seviyelerini düşürdüğünü ve genel mutluluğu artırdığını göstermektedir.

 

Ayrıca, doğadaki çeşitli duyusal deneyimler (Örneğin, denizin sesi, çiçeklerin kokusu…) bireylerin duyusal farkındalıklarını artırarak, zihinsel dinginlik sağlar.

 

Sonuç

 

Yaz mevsimi, genel olarak insan psikolojisi üzerinde olumlu etkiler yaratır.

 

Güneş ışığının artışı, sosyal etkileşimler, fiziksel aktiviteler ve tatiller, bireylerin mutluluk seviyelerini artırır ve streslerini azaltır. Ancak, her bireyin yaz mevsimine verdiği tepki farklı olabilir ve bazı kişilerde mevsimsel afektif bozukluk gibi olumsuz etkiler görülebilir. Bu nedenle, yaz mevsiminin sunduğu fırsatları bilinçli bir şekilde değerlendirerek, bu dönemin keyfini çıkarmak ve sağlıklı bir psikolojik durum sürdürmek önemlidir.

 

Yaz mevsiminin getirdiği pozitif değişimlerden faydalanmak, bireylerin genel yaşam kalitesini artırmak için kritik bir faktördür.

 

Kaynak:

 

Akben, C., & Coşkun, H. (2018). Aromatik kokuların bilişsel ve duygusal etkileri üzerine bir inceleme. Kalem Eğitim ve İnsan Bilimleri Dergisi8(1), 215-235.