Otizmde Kullanılan Testler

Klinik Psikolog

Münire Şirket Uğural

Otizm testleri, klinik tanıyı bilimsel açıdan doğrulamak ve emin olmak için bireye tanı sonrasında uygulanan birtakım bilimsel incelemelerdir.

 

Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı konulması için öncelikle anne babaların bilinçli şekilde çocukları gözlemlemesi son derece önemlidir.

 

Ebeveynlerin bu konuda bilinçli olması erken tanının konmasına ve böylece bireyin karşılaştığı zorlukların erken dönemde minimuma indirilmesine ortam hazırlamaktadır.

 

Otizm tanısı çocuğun zihinsel ve davranışsal gelişimine ait belirtilerin betimlenmesine dayalıdır.

 

Tanıda kullanılan temel sorunlar üç alanda belirlenir. Bunlar toplumsal ilişkide ve oyun etkinliğinde nitel bozukluk; kısıtlı ilgi ve etkinlik; tekrarlayıcı ve stereotipik hareketler şeklindedir.

 

Otizm Testleri Neden Yapılmalıdır?

 

Otizm testi, otizmden şüphelenilen durumlarda, tanıyı doğrulamak, belirtilerin şiddetini ölçmek, eşlik eden organik ve nörolojik başka bir problemin olup olmadığını değerlendirmek için yapılır. Çünkü otizmli her çocuk birbirinden farklılık göstermekte, belirtileri değişken olup, farklı çeşitlilik ve şiddette olmaktadır. Bu nedenle her otizmli çocuk birbirinden farklıdır.

 

Duygu durumu ya da zeka düzeyinde farklılıklar olup, içinde yaşadığı aile ilişkileri ve kültürel özellikleri de farklılık göstermektedir. Bu nedenle çocuğu daha ayrıntılı değerlendirmek hem alacağı tedavileri belirlemek hem de tedavinin nasıl seyredeceğini dair tespitler yapmak açısından önemlidir.

 

Otizme özgü belirtiler ancak çocuğun ileri yaşlarında açığa çıkabilmektedir, dolayısıyla tanı için genel olarak 3 yaşını bitirmesi beklenir. Ancak otistik belirtilerin 2 yaş öncesinde tanınabilir hale geldiği de bilinmektedir.

 

Otizm Tedavisinde Otizm Testlerinin Önemi Nedir?

 

Otizm şüphesi olan bireylerde uzmanlar muayene sonrasında klinik tanı koysa da tanının bilimsel nedenlere dayandırılabilmesi için birtakım testlere ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle de bireylere klinik tanı sonrasında otizm testleri yapılmaktadır.

 

Otizmli çocukların bir kısmında epilepsi riski, zeka geriliği, beyin yapısında bozukluklar ve bir takım genetik ve metabolik sendromlar da duruma eşlik edebilir. Bu nedenle nörolojik muayene dışında EEG, Beyin MR incelemesi gibi testler istenebilir.

 

Metabolik bir durumdan şüphelenen hekim idrar ve kanda metabolik tarama testleri yapılmasını isteyebilir. Bu incelemeler otizm tanısını koymak için değil, eşlik eden diğer anormallikleri tespit etmek ve onlar için ek tedaviler sunmak için yapılır.

 

Otizmde etkili erken tanı, erken tanıda kullanılacak araçlar son yıllarda üzerinde yoğun olarak çalışılan konulardır. Çünkü erken dönemde eğitim almaya başlayan otistik çocuklar sosyal gelişim, iletişim becerileri ,konuşma, oyun ve bilişsel becerilerinde önemli gelişmeler görülmüştür.

 

Beyin gelişimi ve değişiminin devam ettiği erken dönemlerde verilen eğitimin etkilerinin daha fazla olduğu düşünülmektedir.

 

Erken müdahale ancak erken tanısıyla gerçekleşebilir. Bu nedenle erken tanı araçlarının özenle seçilmesi ve dikkatli kullanılması büyük önem taşımaktadır.

Otizmi erken belirlemekte standart araçların kullanılması ve net tanılar yapılması, aileler, pediatristler ve öğretmenler gibi müdahale sürecinde yer alan diğer kişilerin de etkililiğini arttırmaktadır.

 

Otizm yaşam boyu süren bir sendromdur. Otistik çocuklar, becerilerini geliştirmek için yapılandırılmış programlar çerçevesinde profesyonel yardıma ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla erken dönemde tanılanma ve özel eğitime başlama otistik çocukların ve ailelerinin yaşamında oldukça önemlidir. Ancak semptomların fark edilmesi ve tanı konması aşamaları genellikle uzunca bir süreç gerektirdiği için eğitim desteğinin başlaması gecikebilmektedir.

 

Otizm Tanısında Hangi Testler Kullanılır?

 

Yurtdışında geliştirilmiş olup Türkçe’ye uyarlanmış araçlar;

 

Otistik Davranış Kontrol Listesi (Autism Behavior Checklist – ABC), Krug, Arick ve Almond (1980) tarafından otizmi tarama ve değerlendirme için geliştirilmiştir. Otizmin taranmasında ve uygulanan eğitimin etkisini belirlemede kullanılmaktadır. ABC, Eğitimsel Planlama için Otizm Tarama Aracının (ASIEP2) beş alt ölçeğinden biridir. ABC, duygusal (9), ilişki kurma (12), beden ve nesne kullanımı (12), dil becerileri (13), sosyal ve öz bakım becerileri(11) beş alt ölçeğe ayrılan toplam 57 maddelik bir değerlendirme aracıdır.

 

Ölçek ebeveyn ya da öğretmenler ile yapılabilmektedir. Yanıt seçeneklerini içeren soru formu kullanılmaktadır. Ölçeğin her maddesinin karşısında, bu maddenin otizmle ilişkisine göre derecelendirilmiş 1-4 arasında bir puan bulunmaktadır.

 

Uygulamaya katılan kişi maddenin, çocuk için uygun olup olmadığına karar vermekte; uygunluk durumunda maddenin karşısındaki puan daire içine alınmaktadır. Daire içine alınan tüm puanlar toplanarak toplam puan elde edilmektedir.

 

Orijinal testte kesme puanı 68 olarak belirlenmiştir. Bir başka deyişle, 68 puan ve üzeri alanlar otizm şüphesi olan çocuk olarak değerlendirilmektedir. Ölçekten alınabilecek en yüksek puan 159, en düşük puan ise 0‘dır.

 

ABC, Otistik Davranış Kontrol Listesi adıyla Irmak, Sütçü, Aydın ve Sorias (2007) tarafından Türkçe’ye uyarlanmıştır.

 

Çocukluk Çağı Otizm Derecelendirme Ölçeği (Childhood Autism Rating Scale/ CARS), Schopler, Reichler, DeVellis ve Daly (1980) tarafından18 aydan büyük çocuklar ile otizm spektrum bozukluğu olmayan zihin yetersizliğine sahip olan çocukları ayırmak amaçlı olarak geliştirilmiş bir davranışsal derecelendirme ölçeğidir.

 

CARS, ilk kapsamlı otizm tanısal değerlendirme araçlarından biri olma özelliği taşımaktadır ve günümüzde de kullanılmaktadır. Özellikle, otizmi olan çocukları, eğitilebilir zihin engelli çocuklardan ayırmada etkili olduğu bilinmektedir. Ölçek, 15 maddeden oluşmaktadır. Bunlar, insanlarla ilişki, taklit, duygusal yanıt, beden kullanımı, nesne kullanımı, değişikliğe uyum, görsel yanıt, dinleme yanıtı, tat, koku ve dokunma yanıtı ve kullanımı, korku ve sinirlilik, sözel iletişim, sözel olmayan iletişim, etkinlik düzeyi, zihinsel tepkilerin düzeyi ve tutarlılığı, genel izlenimdir.

 

Ölçek, maddelerin tanımlarını ve puanlamasını bilen eğitimciler, psikologlar ve klinisyenler tarafından çocuklara uygulanır.

 

Klinik görüşme sırasında, sınıf içi gözlemle, ebeveynden alınan bilgilerle ve dosya kayıtlarından yapılabilir. Kalem kağıt testi, bireysel ve grup olarak uygulanabilmektedir ve yaklaşık 20-30 dakika sürmektedir.

 

Maddelerin her biri 1’den 4’e kadar derecelendirilir, buçuklu puanlar verilebilir. “1” o yaş çocuğu için normal sınırlarda davranışı, “2” hafif, “3” orta, “4” ağır düzeyde anormal davranışı gösterir. 13 yaş ve üzeri çocuklarda kesme puanı 28, 13 yaş ve altındakiler için ise 30 olarak bulunmuştur.

 

Değiştirilmiş Erken Çocukluk Dönemi Otizm Tarama Ölçeği (The Modified Checklist for Autism in Toddlers / M-CHAT), Robins, Fein ve Barton (2001) tarafından otizm belirtilerini erken çocukluk döneminde (16-30 ay) tespit etmek amacıyla geliştirilmiş bir ölçektir. Ölçekte toplam 23 madde bulunmaktadır.

 

Ölçekteki bazı maddeler doğrudan olarak otizm ile ilgili maddelerdir. Bazı maddeler ise, otizm ile ilgili olmayan ancak ebeveynlerin dikkatlerini otizm üzerinde yoğunlaştırmalarını engellemek ve kaygılarını azaltmak için konmuş maddelerdir.

 

Ölçek maddeleri ebeveynler tarafından ‘evet’ ya da ‘hayır’ şeklinde yanıtlanmaktadır. Dolayısıyla ölçek, yalnızca ebeveynin çocuğun gelişimi hakkında verdiği bilgilere dayanır.

 

Ölçeğin uygulaması yaklaşık olarak 5-15 dakika içinde tamamlanmaktadır. Bu ölçek çocuk psikiyatristleri, çocuk doktorları, hemşireler, psikologlar, pedagoglar, çocuk gelişimi uzmanları, özel eğitimciler gibi sağlık alanında çalışan çeşitli kişilerce kullanılabilmektedir.

 

M-CHAT, Yıkgeç (2005) tarafından Değiştirilmiş — Erken Çocukluk Dönemi Otizm Tarama Ölçeği / D-EÇOTÖ olarak Türkçe’ye çevrilmiştir.

 

Ölçekteki 6 kritik maddenin (5,7,9,11,19 ve 21) en az dördünde ya da 23 maddenin en az beşinde başarısız olması durumunda otizm riskinden söz edilmektedir. Ölçeğin uyarlanma çalışması Ünal ve ark. (2006) tarafından da gerçekleştirilmiştir ve ölçeğin otizmli çocukların belirlenmesinde kullanılabilecek bir ölçek olduğu belirlenmiştir.

 

Bunların dışında otizmli çocuğun gelişimsel özelliklerini belirlemek için kullanılan AGTE (Ankara Gelişim Tarama Envanteri), Denver gibi gelişim testleri kullanılır. Otizm için de kullanılan bu otizm testleri çocuğun dil gelişiminin, ince ve kaba motor becerilerinin, sosyal ve özbakım becerilerinin normal sınırlar içerisinde olup olmadığı değerlendirilir.

Otizm tanısı koyarken çocuğun zihinsel ve bilişsel gelişiminin de değerlendirilmesi gerektiğini düşündüren durumlarda WISC-IV Zeka Testi kullanılmaktadır.

 

WISC-IV güncel olarak kullanılan güvenilirlik, geçerlilik ve standardizasyonu yapılmış olan zeka testidir.

 

WISC-IV dört alan hakkında bilgi verir. Sözel kavrama, algısal akıl yürütme, çalışma belleği ve işlemleme hızı alt alanlarından oluşur.

 

Her bir alanın temsil ettiği beceriler bulunur. Örneğin, sözel kavrama alanı bize çocuğun öğrenilmiş bilgiye ulaşma ve bunu sözel olarak ifade etme yeteneği hakkında bilgi verir.

 

Algısal akıl yürütme alanı, görsel algılama, organizasyon, sıralama becerileri hakkında bilgi verir. Çalışma belleği daha çok odaklanma, dikkati sürdürme, işitsel bellek, bilgiyi kısa süreli bellekte tutma gibi becerileri yansıtır.

 

İşlemleme hızı ise, çoklu motor tepkilerin oluşturulması ve kodlama gibi beceriler hakkında bilgi verir.

 

WISC-IV testi her çocukta farklılık göstermekle birlikte yaklaşık 1-1,5 saat sürebilir. Bu test ile çocuğun yine bilişsel gelişim özelliklerinin yaşı ile uyumlu olup olmadığı, güçlü ve zayıf yönleri belirlenebilir.

 

 

Otizm Testlerini Kimler Uygulamalıdır?

 

Tanı koyabilecek kişiler, yalnızca konunun uzmanı olan doktorlardır.

 

Tanı, uzmanlar tarafından çocuğun gözlenmesi, gelişim testleri yapılması ve anne-babalara çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla konur.

 

Tanı koyabilecek uzmanlar çocuk ruh hastalıkları uzmanları ve çocuk nörologlarıdır.

 

Gelişim testleri, zeka testleri ve bu süreçte tanı koymalarına yardımcı olacak testler ve araçlar için alanında uzman uygun kişilerden; çocuk doktorları, hemşireler, psikologlar, pedagoglar, çocuk gelişimi uzmanları, özel eğitimciler gibi sağlık alanında çalışan çeşitli kişilerden destek alınabilmektedir.

 

Öncelikle testi uygulayacak kişinin uygulanacak testin özelliğine göre belirlenmiş yetkin kurumlardan eğitim almış ve uygulayıcı olduğuna dair sertifikaya sahip olması gerekir.

 

Testlerin uygulama eğitimlerini almış olan kişiler aynı zamanda testleri de yorumlayabilir. Ancak testin sonucuna göre tanı konulması Çocuk Psikiyatristleri tarafından gerçekleştirilir.

 

Tanı koyma yetkisi ancak hekime aittir.