Çocuğunuzla Keyifle İzleyebileceğiniz Animasyon Önerileri

Psikolog  Ecem Özdiken

1.COCO (6+ Yaş)

 

COCO filmi, 6 yaş üstü çocuğunuzla keyifle izleyebileceğiniz hem de çocuklarınızla konuşacak çok şey bulacağınız bir film.

 

Filmde 6 yaş üzeri yaş sınırının olması ve buna dikkat edilerek izlenmesi gerekiyor çünkü daha küçük yaş grubunun film de gösterilen Meksika inanç sistemindeki bazı kültürel metaforları anlamlandırmaları zor olabilir. Bu metaforlar çocukların zihinlerinde anlamsız kalıp kafa karışıklığına sebep olabilir.

 

Filmde esas anlatılmak istenen konulara bakılacak olursa; Aile, aile bağları, değerler, önyargılar, amaçlar, hedefler, cesaret, bilgilerin güvenirliğinin, kaynağının araştırılması meselesi işlenmiş ve iyi bir şekilde filmde seyirciye yapılmıştır.

 

Yanlış bir bilgiden kaynaklanan önyargının nesiller boyu nasıl devam ettiğini ve bunun nelere sebep olduğunu aynı şekilde doğru bilgiye ulaşıldıktan sonra yaşanan güzellikleri izleyebilirsiniz.

 

Coco hem kuşaklar boyu aktarımla köken aileden gelen bilgilerin doğruluğunu sorgulamayı hem de gerçekle görünenin (bilinen) aynı şey olmadığını görmemizi sağlıyor.

 

Farklı bir kültürün gelenek ve inanç sistemi üzerine araştırma ve onları tanıma fırsatı da sunuyor. Bütün bunları geçirirken izleyiciye ailemizle ilgili anıları hatırlamanın önemine de duygusal bir dille vurgu yapıyor.

 

2.HER ÇOCUK ÖZELDİR (Taare Zameen Par) / 2007

 

Başrollerinde Aamir Khan, Darsheel Safary’nin bulunduğu film, disleksi problemi yaşayan küçük bir çocuğun resim öğretmeniyle tanıştıktan sonra hayatının değişmesini anlatıyor.

 

Ailelerin ve çocukların kendilerinden farklı olan kişilerin esasında ne kadar özel oldukları gerçeğini anlayabilmelerine yardımcı olabilecek çok güzel bir film. Bu filmde öğrenme güçlüğü yaşayan bir çocuğun yeteneklerinin bir öğretmeni tarafından keşfedilmesiyle hayatının nasıl farklılaştığı anlatılıyor.

 

O zamana kadar fark edilmeyen ve öğretmenin çabasıyla gün yüzüne çıkan yeteneği herkesi mutlu edecektir.

 

Her anne babanın ve her eğitimcinin mutlaka izlemesi gereken bir film.

 

Tüm çocukların gelişimi farklı olup, çocuğa has, özel bir dönemdir. Bazı çocuklar yaşıtlarına göre daha geç okuma yazmayı öğrenebilir, daha geç yürüyebilir veya konuşabilirler.

 

Gelişim evresi her çocuğa özgü olup, çocuğun kendi hızında ilerlemektedir. Bazı çocuklar normal ya da üstün zeka seviyesine sahip olmalarına rağmen okuma, yazma ve dil becerilerinde problem yaşayabilir. Bu durum özgül öğrenme güçlüğü yada disleksi olarak adlandırılır. Bu çocuklar tembel ya da zeka problemi olan çocuklar değildir.

 

Disleksik çocuklar doğru yönlendirme, ebeveyn ve eğitimci desteği ile başarılı olabilir.

 

Filmde de yansıtılmak istenen hem aileler için farkındalık hem de eğitimcilerin çocukların okul hayatlarında doğru yönlendirme yapması adına önemli bir yer kapsamaktadır.

 

3.THE GOOD DINOSAUR / 2015

 

Çocuğunuzla birlikte izleyebileceğiniz Disney Pixar’ın yönetmenliğindeki bu animasyon filminde animasyon küçük bir çocuk ile dinazorun arkadaşlığı konu alıyor.

 

Hayata yeni gözlerini açmış Arlo talihsiz bir olay sonucunda ailesini kaybeder.

 

Şimdi bu zorlu hayatta yaşamına devam edebilmek için kendi başına mücadele vermek zorundadır.

 

Uzun macera dolu bir yola çıkan dinozor kötülüklerle savaşırken ona yeni arkadaşı olan küçük insan yardım edecektir.

 

Filmi izledikten sonra çocuğunuzla dinozor Ario’nun yendiği korkular ve gerçek arkadaşlığın gücü üzerine sohbet edebilirsiniz.

 

  1. GİFTED (DEHA) / 2017

 

Filmin başrol oyuncusu Mary yedi yaşında ve yaşıtlarından oldukça farklı, üstün özelliklere sahip bir kız çocuğudur.

 

Dayısı Frank ile birlikte yaşamaktadır.

 

İlkokula yeni başlayan Mary’nin, sınıf öğretmeninin de yardımıyla, deha düzeyinde bir üstün yetenekli çocuk olduğu anlaşılır.

 

Filmin bu kısmının sonrasında, onu kendi katı eğitim anlayışına göre yetiştirmek isteyen anneannesi Evelyn ve onun mutlu bir çocukluk ve ömür geçirmesini isteyen Frank arasında Mary’i sahiplenme yarışı başlar.

 

Üstün yetenekliliğe iki uç bakış açısının gösterildiği bu film bizlere, üstün yetenekli çocukların eğitimi ile ilgili yaşanan çelişkileri ve çözüm yollarını anlatmaktadır.

 

Hafta sonu izlenebilecek keyifli bir film olan ve dünyanın nadir dehalarından olabilecek bir çocuk sırf bu nadir yeteneğe sahip diye çocukluğundan uzak tutulup bir hammadde muamelesi mi görmeli? Yoksa mutluluğuna mı odaklanmalı? Peki ya çocuk ilkini tercih ediyor, kendini ders çalışmaya adıyor, arkadaşlarından uzak duruyorsa ne yapmalı?

 

Çocuk eğitimiyle ilgili daha birçok soruyu aklınıza düşürecek bir film arayışındaysanız filmi sevebilirsiniz.

 

 

  1. NEŞELİ AYAKLAR / 2006

 

6 yaş ve üzeri çocuklar için uygun olan bu sıcacık animasyon filmi, Mumble adında berbat bir sesi olan, sıra dışı bir penguenin hikayesini anlatır.

 

Antarktika’da bölgenin tüm penguenlerinin ruh eşlerine kendilerini ifade edebilmek üzere birer “Kalbe Seslenen Şarkıları” vardır. Ancak Mumble’ın hem sesi çok kötüdür hem de söz konusu şarkıyı bulup da ruh eşine bunu söyleyemediği sürece gerçek aşkı yakalaması olanaklı değildir.

 

Mumble’ın farklı bir yeteneği vardır, o harika bir tap dansçısıdır!

 

Annesi Norma Jean, onun bu yeteneğini çok sevimli bulurken, babası Memphis ise onun bir penguen olmadığını düşünür. Mumble’ın en iyi arkadaşı Gloria ise çevredeki en iyi şarkı söyleyen penguendir ve Mumble’ın bu değişik yeteneği ile başı derttedir. İmparator Penguen, Mumble’ın bu hallerinden ötürü onu toplumdan dışlar.

 

Mumble, ilk kez evinden uzaklaştığında bambaşka bir ruha sahip penguenlerle tanışır. Adelie Amigos… Neşeli Ayaklar, 2007 Oscar Ödülleri’nde Yılın En İyi Animasyon ödülünü aldı.

 

  1. ICE AGE (BUZ DEVRİ)

 

“Buz Devri” genelde arkadaşlığın önemi üzerine öyküler anlatan, yalnızlığa karşı grup dayanışmasını ve ekip olmayı öneren macera ağırlıklı bir seridir.

 

Son iki filmde ise aile teması, ağırlığını giderek daha çok hissettiriyor. Dördüncü filmde, Manny’nin kızının ergenlik sorunlarını izlemiştik.

 

Yeni filmde, kızının evlilik hazırlıklarına şahit oluyoruz. Manny kızının yuvadan ayrılmasına tepki gösteren, damat adayına gıcık olan bir baba olarak geliyor karşımıza.

 

Önceki filmde hayatlarını birleştiren Diego ile Shira, çocuk sahibi olup olmamayı düşünürken tembel hayvan Sid hayatının aşkını arıyor; Buck ise babalık özlemi çekiyor…

 

En önemlisi, hepsi bir arada sorunlarına çözüm arayan büyük bir aileyi temsil ediyorlar. Bu arada, Buck’tan intikam almaya çalışan uçan dinozor ailesini de unutmayalım. 2012’de seyrettiğimiz “Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor”da hikâye belki çok parlak değildi ama serinin hiç konuşmayan sessiz yıldızı Scrat’in sahneleri filmi eğlenceli kılmaya yetiyordu.

 

Yeni filmde yapımcılar Scrat’in sahnelerinin sayısını daha da artırıyorlar.

 

Öykü meşe palamudunu saklamak için güvenli yer arayan Scrat’in buzların arasına sıkışmış bir uçan dairenin içinde uzaya çıkmasıyla başlıyor ve onun neden olduğu sorunlarla sürüyor.

 

2002’deki ilk filmden beri tanıdığımız ve artık büyük bir aile haline gelen Manny, Diego, Sid ile diğerleri, sansar Buck’un önderliğinde dünyayı kurtarmaya çalışırken Scrat de uzayda, her şeyden habersiz meşe palamudu peşinde koşmayı sürdürüyor…

 

Sonuç olarak yeni filmle birlikte Buz Devri tam bir aile serisine dönüşüyor; kahramanlarımızın olgunlaşma süreci filmin gizli teması haline geliyor…

 

Ne var ki, bu durumun hikâyeyi daha cazip kıldığını söylemek mümkün değil.

 

Tam aksine, aile filmi klişelerinin bir araya gelmesi serinin ruhuna zarar veriyor ve enerjisini düşürüyor.

 

İyi Seyirler Dilerim 🙂