Bitkilerle Gelen Sağlık

Uzman Diyetisyen

Selen Teksoy Tamel

Bitkisel ürünlerin hepsi de faydalı mıdır?

 

Belli bir miktar mı tüketmeliyim?

 

Yoksa miktar sınırlaması yok mudur?

 

Herkes aynı miktarda tüketebilir mi?

 

Çocuklar hangilerini tüketebilir ve ne zaman tüketmeye başlayabilir?

Bu soruların ardı arkası kesilmez. Aslında “kafamda deli sorular” noktasındayız. Bunlar ve daha fazlası sizden gelen sorulardır. Bitkiler arasından mümkün olduğunca en popülerlerini seçmeye çalıştım. Aslında son dönemde sıkça konuşulan ve sürekli sosyal medya mecralarında adından bahsettiren bir tanesi var ki onun üzerinde daha detaylı durmaya çalıştım. Evet doğru tahmin “ZENCEFİL”.

 

Doğada yer alan tüm besinler ve maddeler insan sağlığı için faydalı olsalar bile fazla tüketildiği zaman insan sağlığı için zararlı bir maddeye dönüşebilirler. Vücudumuzun en çok ihtiyaç duyduğu su bile aşırı tüketildiğinde ölüme neden olabilir. Her maddenin tesir ettiği bir miktar vardır ve bu miktar aşılmamalıdır.

 

Bitkisel Destek Ürünleri (BDÜ), insanlık tarihi boyunca birçok kültürde beslenmenin önemli bir parçasıdır. Eski zamanlarda insanlar, yetişkin ve çocuk hastalıklarının iyileştirilmesinde ilaç olarak bitkilerden faydalanmışlardır. Hatta bunların bir tanesini örnek verelim. Söğüdün tıbbi kullanımı 6000 yıl öncesine dayanmasına rağmen ilk olarak 1897 yılında söğüt kabuğundan salisilik asit ekstrakte edilerek ilk sentetik ilaç aspirin bulunmuştur.

 

Yapılan çalışmalarda bitkisel destek ürünleri bebek ve çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları, iştahsızlık, gastrointestinal rahatsızlıklar, uyku bozuklukları, idrar yolu hastalıkları ve deri hastalıklarında kullanıldığı gösterilmiştir.

 

Ayrıca dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), depresyon, inflamatuar barsak hastalığı (IBH), kistik fibrosiz, romatoid artrit, astım gibi kronik hastalıklarda veya kanserde tıbbi ürünlerle beraber bitkisel ürünlerin de kullanımı tercih edilmektedir. Ancak hangi ürünün kullanılması gerektiğini ve ne kadar miktar kullanılacağını hekiminize danışmadan karar vermemelisiniz.

 

Klinik çalışmalar çoğunlukla yetişkinler üzerinde yapıldığı için çocuklarda kullanılması uygun olan dozlar kesin ve net olarak belirlenememiştir. Genel pediatri kılavuzları çok küçük ve küçük çocuklar için  yetişkinlerin üçte biri kadar dozu ayrıca okul çağındaki çocuklar için de yetişkin dozunun yarısı kadar olan miktarı belirtmektedir. Çocukların vücut ağırlıkları yetişkinlerden daha düşük olduğu için ve birçok ilacı metabolize edebilecek yeterli karaciğer enzimleri olmadığı için kullanmaları gereken doz her zaman yetişkinlerin kullandığı dozdan daha az olmalıdır. Dolayısı ile tekrar vurgulamak isterim ki özellikle ilaç kullanan çocuklarda doktora danışılmadan bitkisel ürünler kullanılmamalıdır.

 

Bitkisel ürünler ile tedavide en önemli sorun, yeterli klinik araştırma yapılmayan bitkilerin ilaçmış gibi tedavide kullanılmasıdır. Ayrıca, bitkisel ürünlerin ilaçlarla, kendi aralarında ve besinlerle etkileşmesi sonucu ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre bitkisel ürün kullananların büyük bir kısmı, kullandıkları ürünler konusunda sağlık danışmanlarını (hekim, eczacı, diş hekimi, hemşire, vb.) bilgilendirmemektedir. İlaçla ilgili herhangi bir bilgisi olmayan aktarlardan, denetimsiz medya kanallarından ve internet ortamından temin edilen bitkisel ürünleri kullanan hastalarda ciddi etkileşim (bitkisel ürün-ilaç, bitkisel ürün-hastalık, bitkisel ürün-organ, vb.) problemleri gözlenebilmektedir.

 

BEBEK VE ÇOCUKLARDA

YAYGIN KULLANILAN BİTKİSEL DESTEK ÜRÜNLERİ

 

SİNAMEKİ

 

Çocuklarda konstipasyon görülme sıklığı %4 ila %36 arasında değişmektedir. Bu durumda Sinameki, içerdiği etken madde sennosides A ve sennosides B sayesinde laksatif etki gösterdiğinden kabızlık durumlarında kullanılmaktadır. Sinamekinin üç aydan daha uzun süre kullanılması kabızlığın tekrarlamasını önleyebilmektedir. Fakat çocuklarda kabızlık tedavisinde kullanılması için daha fazla kanıta ihtiyaç vardır. Bu da bize çocuklarda kabızlık tedavisinde doktorunuza danışmadan kullanılmaması gereken bir bitki olduğunu göstermektedir.

 

PAPATYA

 

İnfantil kolik (halk arasında gazlı bebek olarak tanımlanan) tedavisinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Fakat yeni doğanda kullanılacak standart dozun belli olmaması ve uzun dönem kullanılmasının bebeğin beslenmesini özellikle de bebeğin süt alımını etkilemesi papatya kullanımı hakkındaki endişeleri arttırmaktadır.

 

REZENE

 

Geleneksel olarak rezene meyvesi ve yağı gaz ağrısını rahatlatmak ve üst solunum yolu enfeksiyonunu gidermek için kullanılmaktadır. Ayrıca rezene ile hazırlanan çaylar Almanya, Hollanda, Avusturya, İsviçre ve İtalya’da genellikle infantil kolik nedenli abdominal ağrının giderilmesinde tercih edilmektedir.

 

Avrupa Gıda Güvenliği Topluluğu (EFSA), çocuklar için ortalama rezene alım miktarının 3-5g taze bitkinin ufalanarak çay formuna getirilerek ve üç doza bölünerek tüketilmesini, kısa süre (yedi günden az) kullanılmasını, 4 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamasını önermektedir.

 

ZENCEFİL

 

Kiminin asla vazgeçemediği, evinden eksik etmediği, kiminin ise kokusu ve görüntüsünden dolayı hep mesafeli durduğu, son yıllarda basit bir karın ağrısından tutun da gebelikte mide bulantılarına kadar, kullanılan en doğal ilaç haline gelen meşhur zencefil.

İnsan sağlığına katkıları farklı araştırmalarla da desteklenen zencefil ülkemizde de popülerliği artan besinlerden biri. Geçmişi binlerce yıla uzanan bu bitkinin kökü geleneksel tıpta da sıklıkla kullanılır. Mutfaklarda ağırlıklı olarak baharat olarak kullanılan zencefilin çayı da yaygın olarak tüketilir. İnsanlık tarihindeki geçmişi uzun yıllara dayanan bu bitkinin insan sağlığına olası katkılarını şöyle sıralayabiliriz:

 

Zencefilin Faydaları

 

Hazımsızlığa İyi Gelebilir. Zencefilin %40 oranında hazımsızlığa ve mide şişkinliklerine yardımcı olduğunu kanıtlamışlardır.

  • Ağrılara iyi gelebilir.
  • Beyin sağlığına katkıda bulunabilir.
  • Kanser riskini azaltabilir.
  • Kan şekerinin düzenlenmesine katkıda bulunabilir.
  • Kilo vermeye destek olabilir.
  • Mide bulantısına iyi gelebilir.
  • Kolesterolü düşürebilir. LDL kolesterol düşürücü özelliği vardır.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara karşı tepkileri hızlandırmaya yardımcı olabilir.
  • Antiseptik etkisi sayesinde, mide ve bağırsak enfeksiyonlarına, hatta gıda zehirlenmelerine karşı da etkilidir.
  • Bağırsaklardaki düz kasları rahatlatıp, yiyeceklerin bağırsaklar boyunca hareket etmesini sağlayarak kabızlığı önlemektedir.

 

Zencefilin Yan Etkileri Nelerdir?

 

Zencefilin küçük miktarlarda tüketilmesi halinde önemli yan etkileri yoktur. Günlük 5 gramın üzerindeki tüketimi yan etkilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Zencefilin olası yan etkileri şöyle sıralanabilir:

 

  • Ağızda tahriş,
  • Mide sorunları ve bulantı,
  • Gaz,
  • Tansiyon düşüklüğü,
  • Kan sulandırması nedeniyle kanama sorunu.
  • Zencefil tüketimi, kullanılan ilaçlara bağlı olarak farklı etkileşimlere neden olabilir. Bu nedenle ilaç kullanıyorsanız zencefil tüketimi konusunu doktorunuza danışmalısınız.

 

Zencefili Kimler Kullanamaz?

 

  • Zencefil çayı 2 yaş altındaki çocuklar için uygun değildir.
  • Zencefilin kan sulandırıcı etkisi vardır. Bu nedenle kan sulandırıcı ilaç kullananlar bu bitkiyi kullanmadan önce hekime danışılmalıdır.
  • Zencefil tansiyonu düşürür. Tansiyon hastası iseniz ve ilaç kullanıyorsanız zencefil kullanmadan önce hekiminizle görüşünüz.
  • Zencefilin hamileler üzerinde bilinen bir yan etkisi gösterilmemiştir. Buna rağmen hamileler kullanmadan önce hekime danışmalıdır.
  • Bir hastalık durumunda hekiminizin vereceği ilaç tedavisi yerine kullanılmamalıdır.
  • Herhangi bir biçimde günde 4 gramdan fazla zencefil tüketimi önerilmez. Eğer çocuklar için kullanılacaksa önerilen dozun üçte biri kullanılmalıdır.

 

Soğuk havalarda içimizi ısıtacak ve bağışıklığımızı güçlendirecek bir tarif;

 

İstediğiniz bir miktar taze zencefili bir kavanoza rendeleyin. Üzerine bal ve limon suyu ekleyerek buzdolabında bekletin.

 

Gün içerisinde 1-2 bardak ılık suyunuza ekleyerek tüketebilirsiniz.