Beş Gözlü Dev

Anna Kibelana

Bir zamanlar bir devler ülkesi varmış. Bu ülkedeki devler dört gözlü, bir ağızlı ve dört kulaklıymış. Bu ülkede herkes çok iyi dinler, çok iyi görür, az konuşur, az yermiş.

 

Bu devlerin ülkesinde bir gün hiç görülmemiş bir şey olmuş. Beş gözlü bir bebek doğmuş. Beş gözlü bebeğin doğum haberi bir anda bütün ülkeye yayılmış. Zaten çok iyi görme yeteneği olan devler beş gözlü bebeği bir hasta olarak kabul etmişler.

 

Bebek, diğer bebekler gibi zaman içinde büyümüş, akıllı bir çocuk olmuş. Beş gözlü bebekliğinden itibaren gülen, etrafına mutluluk saçan bir devmiş.

 

Diğer devlerin onu incitmesinden korkan anne ve babası kimsenin ona yaklaşmasına izin vermemiş. Uzun zaman beş gözlü yalnız kalmış. Yalnızlıktan ve can sıkıntısından hiç şikâyet etmemiş. Kendi kendine oynamış, eğlenmiş.

 

Sonunda okula gitme zamanı gelmiş. Beş gözlü dev okula gitmek zorundaymış. Önceleri okulda dört gözlüler oyunlarına beş gözlüyü almamış. Fakat zamanla onunla arkadaş olmuşlar. O, kendisine garip garip bakan çocuklara güler yüzle ve dostça davranmış. Okuldaki arkadaşlıklar, çocukların ailelerinin de beş gözlüyü kabul edip sevmesini sağlamış.

 

Zaman hızla akmış ve çocuklar birer yetişkin olmaya başlamış. Herkesin özel bir yeteneği varmış. Kimileri keşfedermiş. Kimileri keşfedemezmiş. Beş gözlü dev iyi görüyor, iyi duyuyor aynı zamanda da olayların iyi ya da kötüye işaret olduğunu hissedebiliyormuş.

 

Büyüdükçe hislerinin kuvvetlendiğini kendisi de fark etmiş. Beş gözlü bu özelliğini ailesi, dostları ve bütün devlerin iyiliği için kullanmış. Çıkacak fırtınaları, olacak depremleri, kuraklıkları önceden hisseden beş gözlü yaşamı boyunca bunları yetkililerle paylaşmış.

 

Beş gözlü devin yaşadığı yıllarda, devler hiç felaket yaşamamış. Mutluluk, huzur ve refah artmış. Beş gözlü dev çok uzun zaman yaşamış ve ölmüş. Devler ülkesindeki herkes onun gidişine çok üzülmüş.

 

Dört gözlü bir dev, beş gözlünün yaşadığı yılları incelemiş. Notlar almış. Fırtınaların, deprem ve kuraklıkların hangi zamanlarda olabileceğini gösteren bir tablo oluşturmuş.

 

Bu dört gözlü devin aklını kullanma yeteneği varmış. O da aklını işaretleri anlamak için kullanmış.

 

Devin yaptığı bu tablo, beş gözlünün gidişinden sonra devlerin çok işlerine yaramış. Devler, beş gözlü devden sonra akıllı dev sayesinde felaketlerden korunmuş.

 

Gökten üç özel göz düşmüş. Biri kendisine yapılan iyilikleri görmeyene, biri kötü görünenin içindeki iyiyi görmek isteyene, diğeri de kendi yeteneklerini keşfetmeye çalışana….