Çocuklarda Kardeş Kıskançlığı

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Erdem Beyoğlu

 

Kardeş kıskançlığı, çocuğun gelişimi sırasında sık bir şekilde karşılaşılan ve sağlıklı bir şekilde çözümlenmediği takdirde ilerleyen zamanlarda ciddi ilişki sorunlarına yol açan önemli bir konudur.

 

Kardeş kıskançlığı birden fazla çocuk olan ailelerde görülmektedir. Her çocuk doğası gereği anne-babasını bir başka çocukla, kardeşi olsa bile, paylaşmak istemez. Özellikle anneler çocuklar için daha da değerlidirler ve onun sevgisini yitirme riski çocukları derinden etkilemektedir.

 

Aslında birçok çocuk kardeşi olsun ister. Kardeşi hep bir akran gibi görüp onunla oyun oynadıklarını hayal ederler. Yani onu bir kardeşten ziyade, daha çok oyun arkadaşı olarak görürler. İstediği zaman oyun oynadığı, istemediği zaman evine gönderdiği ve hayatını paylaşmak zorunda olmadığı bir arkadaş gibi.

 

Aileler ise çocuklarının “kardeş istemesini” olumlu olarak karşılarlar. Halbuki bu her zaman çocuğun bu isteği gerçekçi değildir. Bazı çocuklar gerçekten kardeşleri olmasını isterken bazıları ise aslında oyun arkadaşı istemektedir.

 

İlk çocuklar anne babasının ilgisini, sevgisini ve şefkatini kimse ile paylaşmadan büyüdüğünden kardeşin doğması hayatlarında ciddi değişimlere neden olur. Anne babasının ilgisindeki azalma onları daha derinden etkiler. Özellikle doğumun ardından annenin bebeğe ve bebeğin bakım ihtiyaçlarına odaklanması çocuğun annesinden “kopmuş” olduğunu hissetmesine ve kardeşine yönelik tepki göstermesine neden olur. Yine bu dönemde tuvalet becerisini kazanan çocuğun yeniden bez istemesi, biberonla süt içmek istemesi, ani öfke patlamaları, uyumsuz ve hırçın davranışları sık bir şekilde görülmektedir.

 

Kardeş kıskançlığını arttıran etkenler

  • Kardeş kıskançlığı özellikle yaş farkı az olan kardeşlerde daha sık görülmektedir. Yine ilk çocuklarda da kardeş kıskançlığı daha sık görülmektedir. Üç yaşına kadar olan çocukların annelerine daha çok ihtiyacı olduğundan kardeş kıskançlığını daha yoğun hissederler. Bu nedenle annelerini kardeşleri ile paylaşmaya daha çok tepki verirler.

 

  • Yeni bir çocuğun aileye katılması ile büyük olan çocuğa “büyümüş” gözü ile bakılır ve yaşına göre daha fazla sorumluluk alması, kardeşi ile daha uyumlu olması hatta anne – babasına kardeşinin sorumlulukları sırasında yardımcı olması beklenir. Hatta bunları yapmadığı takdirde anne babasından tepki görmeye başlar. Halbuki bu davranışlar çocuğun kendisini dışlanmış – yalnız hissetmesine ve kardeşine yönelik daha da tepki göstermesine neden olur.

 

  • Yeni doğan kardeşin ardından başlatılan kreş yine çocuğun günlük yaşam rutinini etkilediğinden çocuğu olumsuz etkilemektedir. Yeni doğan bebeğin ardından kendisini değersiz hisseden çocuk, anne-babasının kendisini kreşe götürmesi ile kendisini daha da değersiz ve yalnız hissedecektir. Bu da kardeşi ile uyum sürecini olumsuz etkileyecektir.

 

Çocuğunuza Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

  • Yeni bir çocuk kararı ciddi bir sorumluluk gerektirmektedir ve sadece çocuğunuz istiyor diye çocuk yapmak sizleri ciddi anlamda zor koşullara götürebilir. Bu nedenle, her şeyden önce, yeni bir çocuk ve yeni bir sorumluluk almak isteyip istemediğinize karar vermeniz gerekmektedir.

 

  • Bebeğinizin doğumundan önceki doktor kontrolü, yeni doğan bebek alışverişi gibi hazırlıkları birlikte yapmaya çalışınız. Eğer mümkünse yeni doğmuş bebek sahibi olan aileleri ziyaret edip bebekli bir ailenin nasıl olabileceğini göstermeye çalışınız. Ardından da bebeğin ailenize katılması ile benzer durumların evde olabileceği hakkında konuşunuz. Böylelikle kardeşinin doğumunun ardından olacak olan değişimleri somutlaştırmasına imkan sağlayınız.

 

  • Çocuğunuzun kardeşi ile ilgili olumsuz duygularını ifade edebilmesine olanak sağlayınız. Unutmayın bir kardeşin olması her zaman olumlu duygularla ifade edilmez. Bu sırada iyi bir dinleyici olmaya, küçümseyici olmamaya ve onu anlamaya çalışınız. Çocuğunuzun olumsuz duyguları size ifade etmesinin ardından bunun üzerinde konuşmanız olgunlaşmasına ciddi katkılar sağlayacaktır.

 

  • Yeni doğan bebeğin ardından yaşamınızda olan değişiklikleri konuşabilmenize imkan sağlayınız. Şu an bebeğe gösterilen ilgilinin kendisi küçükken ona da gösterildiğini, bebeğin ihtiyaçları nedeniyle ona daha çok vakit ayırıyor gibi göründüğünü ancak zaman içerisinde ve ihtiyaçlarının azalması ile bu durumun azalacağını, bebeğin büyüdükçe her ikisine yine eşit vakit ayırabileceğinizi belirtiniz.

 

  • Anne baba olarak bebeğin doğumunun ardından çocuğunuza vakit ayırmaya özen gösteriniz. Anne daha çok bebeğin bakımı ile meşgul olacağından babaların daha çok sorumluluk üstlenmesi ve baba – çocuk vaktinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu davranış değişiklikleri çocuğunuzun kendisini yeniden “biricik” ve ikinci planda olmadığını hissetmesine yardımcı olacaktır.

 

  • Çocuğunuzun, kardeşinin bakımını yapmasına zorlamayınız. Eğer kendisi yapmak isterse yaşına uygun küçük sorumluluklar vererek onu cesaretlendirebilirsiniz ancak onu zorlamanız kardeş kıskançlığının daha da artmasına neden olacaktır.

 

Sonuç olarak, kardeş kıskançlığının tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını ve daha çok tepkilerinin azaltılmasının hedeflenmesinin doğru olduğunu unutmayın. Her çocuk kardeşini sevmek zorunda değildir. Her çocuğun ayrı bir birey olduğunu ve ayrı ayrı vakit geçirmeniz gerektiği, her zaman sevilen ve “biricik” olduklarını hissettirmeniz çok önemlidir. Ayrıca büyük çocuklara gereğinden fazla sorumluluk vermenin süreci kolaylaştırmak yerine zorlaştıracağını unutmayınız.