Çocuklarda En Sık Görülen Spor Yaralanmaları

Spor Hekimliği Uzmanı Dr. Nevzad Denerel

Ronaldo, Messi, LeBron James gibi efsaneleşmiş yıldızlar ve spor sektöründe giderek artan ekonomik boyutlar, birçok çocukta sporcu olma isteğine yol açmaktadır. Çocukların spora katılımının artmasıyla birlikte spor yaralanma sıklıklarında da artış gözlenmektedir. Çocuklarda diz ve ayak bileği en çok yaralanan bölgelerdir. Kronik sorunlar akut problemlere kıyasla daha sık görülmektedir. Bu yazıda sizlere, çocuklarda en sık görülen iki rahatsızlıktan ve alınabilecek önlemlerden bahsedeceğim.

Osgood – Schlatter Hastalığı

Çocuklarda görülen diz ağrısının en sık rastlanan nedenidir. Tipik olarak büyüme çağındaki kızlarda 8-13 yaş, erkeklerde ise 10-15 yaşları arasında özellikle aktif, hızlı büyüyen sportif çocuklarda görülmektedir. Bu dönemde kemik gelişimi yumuşak doku gelişiminden daha hızlı olduğundan kas ve tendonların esneklikleri azdır ve bu durum Patellar Tendonun diz önünde yapıştığı noktaya fazla yük binmesine neden olur. Aşırı kullanım sonucunda da tendonun çekme kuvvetinin etkisine bağlı olarak kemikte kısmi avülsiyon (kopma kırığı) meydana gelir. Erkeklerde kızlara nazaran daha sık rastlanmaktadır.

Basketbol, voleybol gibi sıçrama hareketleri içeren spor dallarına katılan çocuklarda daha sık görülür. Futboldaki şut atmada hastalığı tetikleyen bir etken olarak gösterilmektedir. Özellikle egzersiz sonrası ortaya çıkan ve çoğunlukla uzun süren (birkaç saatten birkaç güne kadar) ağrı yakınmaları ile hasta hekime başvurur.

Tanı koyulduktan sonra hastalığın şiddetine göre önerilerde bulunulur. Çok ağrılı durumlarda ilaç tedavisi, uzun süreli istirahat ve ağrı eşiğinde uygulanacak germe egzersizleri önerilirken, çok şiddetli ağrı yoksa ağrının izin verdiği ölçüde fiziksel aktivitelere, spora katılıma izin verilebilir. Özellikle spor sonrası buz uygulaması ve sportif aktivite sırasında patellar tendon bantı kullanımı tavsiye edilmektedir. Bunların yanı sıra çocukların büyüme döneminde kilo alması hastalığı olumsuz etkileyeceğinden kilo kontrolüne de dikkat edilmesi gerekmektedir.

Bu hastalık çocukların beden eğitimi derslerinden muaf tutulmasını gerektiren bir durum olmamakla birlikte, şikayetlerin aktif olduğu dönemlerde beden eğitimi derslerinde mümkün olduğunca pasif kalarak ancak derse katılarak (örneğin hakem veya öğretmene yardımcı olarak) gruptan kopmaması sağlanabilir.

 

Sever Hastalığı

Çocuklarda karşılaşılan topuk ağrısının en sık nedenidir. Yoğun fiziksel aktivite yapan çocuklarda 8 ile 15 yaş arasında bir dağılım göstermekte ve erkeklerde daha sık rastlanmaktadır. Hastaların %60’ında ağrılar her iki topukta da görülmektedir. Genellikle sert zeminde, çok sık ve ağır yüklenmeler şeklinde yapılan aktivitelere bağlı olarak, aşırı kullanım sonucunda Aşil tendonunun yapıştığı kemikte oluşan çekme kuvveti, kemikte hassasiyet oluşturmaktadır.

Futbol ve Tenis sporu ile uğraşan çocuklarda daha sık görülmektedir. Ağrı aktivite ile artmaktadır. İlk başlarda çocuk ağrıyı tolere ederek spora devam etse de belli bir süre sonra aktivite sonrasında da ağrılar devam etmekte ve topuk ağrısı çocuğun yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir. Genellikle bu süreçte hasta hekime başvurur.

Tıpkı Osgood-Schlatter hastalığında olduğu gibi bu hastalıkta da ağrılar çok şiddetliyse ilaçlar, buz uygulaması ve istirahat önerilmektedir. Bunların yanı sıra silikon topukluk kullanımı ile şok emilimi amaçlanmakta, gerekli durumlarda ayakkabı değişikliği ve kilo kontrolü de önerilmektedir. Antrenmanlar, çocuğun ağrı şiddetine göre modifiye edilerek kısıtlanmalıdır. Bu süreçte, çocuğun okula devam etmesine engel olacak bir durum söz konusu değildir ancak ağrının aktif olduğu süre boyunca beden eğitimi derslerinde mümkün olduğunca pasif kalınmalıdır.

Bu iki rahatsızlık da, çok büyük oranda, çocuklarda büyüme çağının tamamlanması ile birlikte ortadan kalkmakta ve gelecekteki yaşamlarında olumsuz etkiye yol açmamaktadır.

Son söz olarak çocukların hem zihinsel hem fiziksel gelişimi açısından sporun çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Akademik yönden başarılı olan insanlara bakıldığında, sporun çocukluk çağlarında hayatlarının bir parçası olduğu görülmektedir. Ailelerimiz bilmelidir ki bu kişiler “Spora rağmen değil spor sayesinde” başarılı olmuşlardır.