Kış Depresyonu

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Emel Sarı Gökten

Ülkemiz gibi ekvatora yakın, hemen her mevsim güneş ışığı alabilen ülkelerde yaygınlığı daha az olan mevsimsel döngülü depresyondan bahsedeceğiz. Halk arasında “kış depresyonu” olarak bilindiği için bu yazıda biz de bu ifadeyi kullanmayı tercih ettik.

Kış depresyonu, her yıl sonbahar aylarından itibaren başlayan ve ilkbahara doğru ortadan kalkan depresyon belirtileri ile karakterizedir. Depresyon belirtileri mevsimsel bir döngü izler. Kış depresyonu sadece erişkinleri etkilemez, aynı zamanda çocuk ve ergenlerde de görülebilir.

Kış depresyonu yaklaşık %6 insanda görülür. Çoğunlukla 20’li yaşların başlarında ortaya çıkmakla birlikte çocuk ve ergenlerde de görülebilir. Mevsimsel gidiş göstermeyen depresyonda olduğu gibi kış depresyonu da kızlarda yaklaşık 4 kat daha fazla görülür.

Kış depresyonunda da belirtilerin şiddeti diğer depresyon türlerinde olduğu gibi hafif, orta ve şiddetli olabilirler. Hafif belirtiler kişinin günlük aktivitelere katılımını minimal düzeyde etkilerken şiddetli belirtiler günlük yaşamı ciddi düzeyde kesintiye uğratabilir.

Kış depresyonunda görülen belirtiler; üzüntü, huzursuzluk, umutsuz ve değersiz hissetme gibi duygudurum değişiklikleri, keyifsizlik, yorgunluk ve halsizlik, iştah değişiklikleri, şekerli gıdalara aşırı istek duyma, konsantre olmakta zorlanma, sosyal aktivitelere ilginin azalması ve yalnız kalma isteği gibi belirtilerdir.

Kış depresyonuna neden olduğu düşünülen iki önemli hormon serotonin ve melatonindir. Melatonin uykuyla ilişki hormondur ve karanlık ya da daha kısa gündüzlerin olduğu zamanlarda üretimi artar. Serotonin ise güneş ışığına maruz kalma ile birlikte düzeyi yükselen, eksikliğinde depresif belirtilerin ortaya çıktığı bir hormondur.

Tedavi hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir. Tedavi çeşitleri;

Işığa maruziyetin arttırılması: Hafif belirtileri olan bireylerin gün ışığında dışarıda daha fazla vakit geçirmesi önerilir. Gün ışığına yakın frekansta ampullerin evde tercih edilmesi önemlidir.

Fototerapi: Daha şiddetli belirtileri olan bireylere günışığı sağlayan ışık kaynağı ile tedavi vermek gerekebilir. Özel bir ışık paneli bir masanın üzerine yerleştirilir ve kişi her gün 45 dk. gözleri açık vaziyette karşısına oturur. Bu tedavi ilkbahara kadar devam eder.

İlaç tedavisi: Psikoterapi ve daha fazla güneş ışığına maruz kalma ile birlikte, ancak bir doktorun kontrolünde kullanılabilir. Beyinde azalan kimyasalların yerine konulması amaçlanır.

Psikoterapi: Kış depresyonunun ne olduğu ve nasıl yönetileceği ile ilgili psikoeğitim, olumsuz duygu ve düşüncelerle baş etme yolları üzerine çalışılır.

Ebeveynler neler yapabilir;

Belirtilerle ilgili mutlaka bir doktora (çocuk ve ergen psikiyatri uzmanlarına) başvurmaları gerekir. Uyku bozuklukları, yorgunluk, halsizlik, iştah değişiklikleri gibi depresif belirtilerin başka bir medikal duruma (hipotiroidi, hipoglisemi) bağlı olmadığı netleştirilmelidir.

Anne ve babalar bu durumun çocuğun tembelliği ya da istememesi nedeniyle oluşmadığını anlamalı ve durumla ilgili bilgi sahibi olmalıdırlar.

Anne ve babalar çocukla endişelerini paylaşırken yargılayıcı olmamalı daha çok destekleyici bir yaklaşım içinde olmalıdırlar. “Son zamanlarda üzgün ve çok yorgun görünüyorsun, senin için bir şeyler yapmak istiyorum, önce bir doktor muayenesinden geçmeye ne dersin” gibi..