Eğitim Uzmanı ve Danışmanı Hunat Ayşe Öztoprak
Düzenli yoga yapanlarımız Ashtanga Yoga’nın yaratıcısı olan Patanjali’nin ismini duymuş ve hatta Yoga Sutralarına aşina olmaya başlamıştır. Biraz daha derinlemesine bakmak isteyenlerimiz ise Patanjali’nin 8 basamağını okumuş, araştırmış ve hatta uygulamaya dahi geçmiş olabilir. Patanjali’nin Yoga Sutralarında detaylı olarak anlatılan sekiz basamağın altısının 90’ların sonlarında çeşitli eğitim müfredatlarına Hızlandırılmış Öğrenme ve Eğitim Sistemi (System of Accelerated Learning and Training – SALT) adı altında dahil edilmesiyle yoganın eğitime katkısında ivme kazanılmıştır. SALT, dünyada süregelen eğitim sistemlerine farklı açılardan bakmaya çalışan geniş bir araştırma konusunu ele almaktadır.
Farklı ülkelerde yaşayan öğrencilerin stres seviyeleri ve öğrenmeye olan bakış açılarını içeren çalışmanın temelinde yoganın eğitime katkısı araştırılmaktadır. Deneysel yaklaşımla gerçekleştirilen araştırmada öğrenme becerisini arttırmaya yönelik sonuçlar elde edildiği gibi öğretmenlerin de ders konusunun anlatımında değişik bakış açıları getirmeleri gerektiği ortaya çıkmıştır.
Patanjali’nin yoga felsefesine göre eğitimde yer alan altı basamak
Birlikte Yaşamak (Yama): Huzur içerisinde, ahlaki kuralları izleyerek bir grubun parçası olarak yaşamayı öğrenmeyi temsil eder.
Bedeni ve Ruhu Temizlemek (Niyama): Bedenin ve zihnin sağlığını koruyarak toksinleri ve olumsuz düşünceleri temizlemeyi amaçlar.
Omurgayı Düzeltmek (Asana): Vücudumuzu keşfetmek, hareketleri etkin şekilde kontrol etmek için doğru duruşun önemini vurgular.
Solunum (Pranayama): Nefesi kontrol ederek içsel güveni arttırmaya, çatışmaları çözmeye ve saldırganlığı elimine etmeye yardımcı olur.
Gevşeme (Pratyahara): Gevşeme tekniklerini öğrenmeyi hedefler. Sessizlik ve yapılandırılmış dinlenme saati öğrenciyi canlandırmak, sakinlik ve güven tohumlarının ekilmesi adına önemlidir.
Konsantrasyon (Dharana): Odaklanma ve öğrenme yeteneklerinin arttırılmasını ifade eder. Görsel hafıza ve diğer duyuların gelişmesi ile düşünmeyi, anlamayı ve hayal etmeyi sağlayan zihinsel kapasite genişler.
İçerisinde bulunduğumuz rekabet çağında yoganın, yarışan zihni sakinleştirme gücüne sahip olduğu kabul görmektedir. Eğitimde yoga, öğrencilerin yeteneklerini anlamalarını, zihinsel ufuklarını genişletmelerini sağlar.
Yogayı sınıfa nasıl taşırız?
Sınıflarda öğrencilerin olumlu davranışlarını desteklemek ve sürekliliğini sağlamak öğretmenler için başlı başına bir mücadele olabilir. Yoga duruşları ve nefes egzersizleri öğrencilerin yeniden odaklanmalarını sağlamanın yanı sıra eğitimcilere de şarj olma fırsatı sunar. Ders başında ve sonunda gerçekleştirilebilecek yoga pratiği kan akışını arttırması, gerginliği gidermesi ve konsantrasyonu sağlaması özelliğine ilaveten değerli eğitim süresinin israf edilmemesini ve öğrencilerin başarı düzeylerinin artmasını sağlar.
Sınıf yönetimine artı katkı sağlayacak yoga pratiği, öğrencilerinizin öğrenmeye karşı olumlu tutumlarında da kendini gösterecek ve üstüne üstelik hem onların hem sizin eğleneceğiniz, iletişiminizi güçlendirebileceğiniz bir molaya dönüşecek. Öğrencilerinizin uyuya kalmak üzere olduğunu, sınıfın bir köşesine dalıp gitmiş olduklarını, arkadaşlarını rahatsız etmeye başladıklarını veya başka işlerle meşgul olduklarını fark ettiğinizde küçük bir yoga pratiğini devreye sokabilirsiniz. Nasıl başlayacağınızı düşünmeyin, başlayın ve ilgili olun.
Sadece beş dakika…
Sevgi ve Şefkat Nefesi
İsterseniz bağdaş kurarak isterseniz sandalyede, rahat ve dik bir oturuşa geçin. Kendinizi rahat hissediyorsanız gözlerinizi kapatın ve nefesinize odaklanın. Yavaş ve derin bir nefes alın. Beşe kadar sayarak nefesinizi bırakın. Bir sonraki nefes alışınızda kendinizi sevgiyle doldurduğunuzu ve vücudunuzu kırmızı renkle sarıp sarmaladığınızı hayal edin. Nefesinizi serbest bıraktığınızda ise kendinize yakın hissettiğiniz birine sevgi ve iyilik gönderdiğinizi hayal edin. Bir sonraki nefes alış verişinizde, sevginizi ve şefkatinizi ilişki zorluğu yaşadığınız birine gönderin. Son nefes alışverişinizde sevginizi ve merhametinizi dünyaya, hayvanlara, ağaçlara, komşularınıza, şehrinize gönderin. Çalışmayı bitirmek için, nefesinizi normale dönmesi için serbest bırakın. Hazır olduğunuzda gözlerinizi açın.
Çiçek Nefesi
İsterseniz bağdaş kurarak isterseniz sandalyede, rahat ve dik bir oturuşa geçin. Kendinizi rahat hissediyorsanız gözlerinizi kapatın ve nefesinize odaklanın. Çiçek tuttuğunuzu varsayın. Tutuğunuz çiçeğin rengini ve kokusunu hayal edin. Çiçeği koklarcasına derin bir nefes alın. Nefesinizi bıraktığınızda tuttuğunuz çiçeğin yapraklarını üflediğinizi hayal edin. Derin nefes alarak ve hafifçe nefesi üfleyerek tamamladığınız döngüyü birkaç dakika devam ettirin. Her seferinde farklı renkte ve kokuda çiçekleri kokladığınızı varsayabilirsiniz. Hatta bir çayırda oturduğunuzu hayal edebilirsiniz. Aynı çalışmayı bir kupa sıcak çikolatayı koklayarak ve soğuması için üfleyerek de gerçekleştirebilirsiniz.
Çocuklarımızın artan teknoloji kullanımı veya yüklü halde yapılandırılmış yaşamları nedeniyle her geçen gün daha fazla sıfatlandırılmalara maruz kaldıklarını gözlemliyoruz. Sebebi ne olursa olsun yoga pratiğinin bir parçası olan ve örnek olarak yukarıda verilen nefes tekniklerinin sakinleşme ve odaklanma sağlamak adına sınıf içinde ve dışında, hem siz hem de çocuğunuz için faydalı olmasını umarım.
@orgayoga